Bana, insan yalnızca kendini anlayabilirmiş gibi geliyor; o da zaman zaman.
Benden okumak için kitap önermemi isteyenlerin, kalbimi de istediklerini sanıyordum. Hâlâ öyle!
Yıldızlı bir gecede, gökyüzünün altında kendini acemi ve çaresiz hissedersen, bu, yıldızlara bakarak başka şeyler düşündüğün içindir. Yıldızlara bakarak yalnızca yıldızları düşünmek gerekir.
O beni terk etmişti. Sonra sınıfa gittim, Gizli gizli ağladım. Tabi sonra unuttum. Hani, o duygular, Düşünceler silindi. O gün büyüdüm sanki ben, Birden bire büyümek zorunda kaldım.
Yıldızlı bir gecede, gökyüzünün altında kendini acemi ve çaresiz hissedersen; bu, yıldızlara bakarak başka şeyler düşündüğün içindir.
O yıl bahar bize eksik yanlarımızı, Hiç tamamlanmayacak şeyleri hatırlatarak gelmişti. Yarım yamalak bulutlar, sahanda yumurta güneşi, neremizi ısıttığı belli olmayan bir sıcaklık. Burnumuzu mu, kalbimizi mi yoksa kasıklarımızı mı?
Özgürlüğün kimse tarafından sevilmemeyi göze almak olduğunu söylüyordum.
Hayata baktığımızda orada, çöplüklerin ve cinayetlerin saltanatını görüyoruz, orada minarelerin ve süngülerin gülünç, berbat şiirini görüyoruz, kirli savaşların heybetli anıtını görüyoruz.
Küçük burjuvaların kayda değer lükslerinden biri de kendi biyografilerini hayal edebilmeleri ve bazı şeyleri sırf biyografilerinde yer alsın diye yapabilmeleridir.
Askerler çok az şey biliyorlardı, bilmedikleri şeylerden korkuyor, yok etmek istiyorlardı. Biz askerlerden daha çok şey biliyorduk ve biz de bildiğimiz dünyanın bir an önce yıkılıp gitmesini istiyorduk.
Henri Beyle Stendhal
Panait Istrati
Federica Sgarbi
John Fowles
Jean de la Fontaine
Yılmaz Odabaşı
Kemal Sayar
Thomas Harris
Boris Vian
Nurdan Gürbilek