Çünkü halk yeni olanı okumayı iyi olanı okumaya tercih edecek kadar saftır.

Dünyadaki bütün akıllılar bir araya gelse akıldan nasip almamış birisi için hiçbir kıymet ifade etmez.

Okumak bu topraklarda, biraz da sorulan bu soru sayesinde "bir boş zaman meşgalesi " olarak bellendi.İnsanlar bu topraklarda boş zamanlarını "okumak" la dolduruyorlardı, dolu zamanlarında ne yapıyor ve ne yapmaya davet ediliyorlardı?

Öleceğimizden emin olmalıyız ve ne zaman öleceğimizi hiçbir zaman bilemeyeceğiz. Bu görünüşte herkesin bildiği hakikatin bir sonucu olarak biz her zaman ölüm karşısında yaşamayı öğrenmeliyiz.

Bir insan daha doğduğunda ölmek için yeterince yaşlıdır.

Özgür kimse ölümü aklının ucuna bile getirmez ve onun bilgeliği ölüm üzerine değil hayat üzerine bir tefekkürdür.

Genel olarak benim felsefem hakkında fikir sahibi olmak isteyen herkesin bana ait her satırı okumasını talep ediyorum.Çünkü ben üretken bir yazar,bir seri hülasalar imalatçısı,para ödülleri avcısı,yazdıklarıyla devlet veya kilise ricalinin tasvibini ve takdirini kazanmayı hedefleyen;tek kelimeyle,kalemi kişisel amaçların etkisinde olan biri değilim.Peşinde olduğum tek şey hakikat;ve ben eskilerin yazdığı gibi yazıyorum,tıpkı onlar gibi tek bir amacım var,düşüncelerimi korumak,dolayısıyla beklentim bir gün düşünüp değerlendirmesini bilenlere bu düşüncelerin faydasının dokunmasıdır.

Ölüm felsefenin gerçek ilham perisi veya esinleyici gücüdür ve bu sebepten ötürü Sokrates felsefeyi ''ölüme hazırlık''diye tarif etmişti.

İnsanla ölümün dehşet verici kesinliği zorunlu olarak akıl melekesiyle birlikte ortaya çıktı.Fakat tabiatta her yerde nasıl kötülük için bir çare veya en azından telafi edici bir şey verilmişse ölüm bilgisini ortaya çıkaran aynı teemmül de metafizik bakış açılarının elde edilmesinde bize yardım eder.Bu tür görüşler bizi ölüm konusunda teselli eder ve hayvanlar bunlara ne ihtiyaç duyarlar ne de öyle bir şeye güç yetirebilirler.Bütün bu dini ve felsefi sistemler esas itibariyle bu amaca yönelir ve ölümün kesinliğine karşı bir panzehirdir,düşünen akıl bunları kendi imkanları ve araçlarıyla meydana getirir.Bununla beraber onların bu amaca erişme derecesi birbirinden çok farklıdır ve kesinlikle bir din veya felsefe diğerlerinden çok daha fazla insana ölümü soğukkanlılıkla karşılamasına yardımcı olabilir.

Bu önemli meselede insana erken yaşlardan itibaren zayıf ve savunulmaz fikirleri zorla belletmek ve böylece onu daha doğru ve sağlam görüşleri benimseyecek yeterlilikten mahrum bırakmak aslında tehlikeli bir şeydir.