- Eskiden unutmak için içiyordu,sanırım şimdi hatırlamak için içiyor.
- Bazen,böle zamanlarda,kendimi acıdan bir kartopu gibi hissediyorum,yuvarlandıkça yeni acılar ekleniyor bana.
- ''O odada, orada ona âşık oldum,"
- İçimde onun fısıltıya benzer sesi ve yanağıma parmaklarının ucuyla dokunduğunda yüzünde beliren gülümsemesi kalmıştı sadece. O kadar...
- Uğursuz bir tahterevalliye binmiş gibiydiler,yanına birini alan ağırlaşıp uzaklaşıyor,sonra sıra diğerine geliyordu.Artık aynı hizada duramıyorlardı.
- Sanki hayatı çatlamış,oluşan yarıktan içeri daha önce türlerinin varlığından bile haberdar olmadığı değişik insanlar boşalmış,içi soluk almasını zorlaştıran bir yabancılar kalabalığıyla dolmuştu.
- Her seferinde,dedi,bundan daha büyük bir acı çekemem diyorum ve her seferinde Tanrı beni böyle düşündüğüm için cezalandırıp,daha büyük bir acı veriyor.
- Gördükler bir bütünlük içinde toplanmıyordu,her şey kırılmış bir aynadaki görüntüler gibi değişik parçaların içinde ayrı ayrı duruyordu,bütün görüntüler gittikçe yoğunlaşan o kızıllığın içinde topraktan tüten bir buğu gibi gerçekliklerini kaybederek dalgalanıyorlardı.
- Dağlara bakıyordu,köye,uçuruma,ovaya,o küçük ve zavallı kalabalığa...Hayata ait bir şey görmüyordu burada,sanki içinde yaşadığı zamanın ve mekanın dışına çıkmış,bir başkasının kendisini hiç ilgilendirmeyen rüyasının içine girmişti.Gerçeğe benzemiyordu gördükleri.
- Onu kimseyi sevmediğim gibi sevdim.Nasıl olduysa onu çok derinlerimde bir yere yerleştirdim.Biri ona dokunduğunda,benim varlığımın özüne yada o öze çok yakın bir yere dokunuyor.Onun için böyle dengem alt üst oluyor.