- Hiçbir şeyi olmamaktan başlarsan , o geniş özgürlük meralarından her şeyi olmaya ulaşabiliyorsun.
Her şeyi olmamaktan başlarsan , kısa zamanda gideceğin yer 'hiçbir şeyi ' olmamak oluyor.
Hiçbir şeyden başlayan macera artarak , çoğalarak, genişleyerek büyüyor.
Her şeyden başlayan ise sürekli eksilmeye , azalmaya sonunda yok olmaya mahkum gözüküyor.
sayfa , 10 - Özlem bazen dayanılmaz hale gelip sadece ruhunu değil bedenini de hırpalamaya başladığında, sancılı bir hastanın morfin için yalvarması gibi unutmak için Tanrı'ya yakarıyor ama bedeninin bu yakarışına ruhu başkaldırıyor, Mehpare Hanım'ın en güzel hallerini, saçlarını tarayışını, yatak odasına giderken elini tutuşunu hatırlıyordu; unutma ihtimalinin Mehpare Hanım'ın tümden hayatından çıkması olduğunu kavrıyor, âşık herkes gibi o anda unutma fikrine bile tahammül edemiyordu.
- Kaçmaya çalışan mahkûmlara hücre hapsi verilir bilirsiniz; kaçmaya çalıştın mı, yakalandığında, kaçtığında sahip olduklarını bile kaybedersin; ben de kaçmayı becerememiş, kaçmaya çalışırken yakalanmış biri olarak devam edeceğim hayatıma.
- Unutmayınız ki; günahın en tehlikelisi, en basit ve en masum gözükenidir; insan, ruhunu büyük günahlara daha kararlı bir şekilde kapatabilir ama küçük günahlar, işte onlar, içimize sızacak bir yer her zaman bulabilirler.
- ... kederli insanları yeniden hayata döndürüp yüzlerini gülümsetecek tılsım küçük, ani ve kısa sevinçlerde gizlidir.
- Ben düşmanlara alışkınım Dilara Hanım, dostlara alışmak biraz zaman alacak.
- Tanrı pazarlığa yanaşmadığına göre, pazarlık yapacak şeytandan başka kim kalıyor?
- Herkes kendinde olmayanı arardı, bazen o aradığı, başkalarının bulmaktan korktuğu bir şey olsa da.
- ..insan, gelmekte olan bir felaketi anlayabiliyor, tarif edebiliyor, onu sözcüklere dökebiliyordu ama söylenen hiçbir söz, hiçbir tarif, gerçeğin o korkunç yalınlığını anlatmaya yetmiyordu.
- Bir şarkıdaki güçlü ve tiz bir yükselişten sonra gelen bir duraklama, bir soluk alma aralığı gibiydi o günlerdeki yaşamı ama hikmet Bey, kimseye söylemese de, şarkının bittiğini düşünüyordu. Bu sükûnetin, iki çıkış arasındaki bir duruş olduğunu, yeni ve güçlü bir notanın tam da eşiğinde bulunduğunu bilmiyordu.