- bir orospuyken bir azize, bir azizeyken bir orospu olursun ve ancak âşıkken anlarsın arada bir fark olmadığını.
- ve inanın, hayat, içi boşaldıkça ağırlaşır. taşınması zor bir yük olur.
- vazgeçemeyeceğim kadar kıymetli değil hayatım, ben şanslı olanlardanım, hayatımdan daha kıymetli bir şeylerim var benim.
- gerçekleri sıradan cümleler söyler bize. hayatımızı onlar belirler. bir de büyük cümleler vardır, kılıç kışıca değer gibi şakırdayan, meşaleler gibi parıldayıp alevler gibi yakan büyük cümleler. o büyük cümleler de bize yalanları söyler.
- ve bir şehirde unuttuklarımızı her şehirde hatırlıyoruz.
- biz yenilerek koşarız ve ne garip, galipler teker teker silinirken sahneden, biz hep kalırız.
- sonra nedense, katillerin de öldüğünü düşündüm, öldürmek kurtarmıyordu onları ölümden.
- geçmişi özlemesem, geleceği merak etmesem, kendimi serin yaprak kokularına, güneşle ağırlaşan üzüm salkımlarına bıraksam.
- ölürken ağlayan genç prensesin, "niye ağlıyorsunuz? bu bir işe yaramaz ki" diyen nedimesine, "ben de onun için ağlıyorum ya" demesi gibi, bütün bunları bilmenin bir işe yaramayacağını bildiğimiz için ağlayacağız.
- Kırılgan bir köprüden sana doğru yürüyorum. Sana ulaşamazsam, sesim ve kelimelerim sana değmezse ve sen bana bir daha dokunmazsan, işte o zaman, korkarım sonsuz ve sensiz bir boşluğa yapayalnız düşeceğim. Beni tut, beni her şeye rağmen tut.