bir orospuyken bir azize, bir azizeyken bir orospu olursun ve ancak âşıkken anlarsın arada bir fark olmadığını.
ve inanın, hayat, içi boşaldıkça ağırlaşır. taşınması zor bir yük olur.
vazgeçemeyeceğim kadar kıymetli değil hayatım, ben şanslı olanlardanım, hayatımdan daha kıymetli bir şeylerim var benim.
gerçekleri sıradan cümleler söyler bize. hayatımızı onlar belirler. bir de büyük cümleler vardır, kılıç kışıca değer gibi şakırdayan, meşaleler gibi parıldayıp alevler gibi yakan büyük cümleler. o büyük cümleler de bize yalanları söyler.
ve bir şehirde unuttuklarımızı her şehirde hatırlıyoruz.
biz yenilerek koşarız ve ne garip, galipler teker teker silinirken sahneden, biz hep kalırız.
sonra nedense, katillerin de öldüğünü düşündüm, öldürmek kurtarmıyordu onları ölümden.
geçmişi özlemesem, geleceği merak etmesem, kendimi serin yaprak kokularına, güneşle ağırlaşan üzüm salkımlarına bıraksam.
ölürken ağlayan genç prensesin, "niye ağlıyorsunuz? bu bir işe yaramaz ki" diyen nedimesine, "ben de onun için ağlıyorum ya" demesi gibi, bütün bunları bilmenin bir işe yaramayacağını bildiğimiz için ağlayacağız.
Kırılgan bir köprüden sana doğru yürüyorum. Sana ulaşamazsam, sesim ve kelimelerim sana değmezse ve sen bana bir daha dokunmazsan, işte o zaman, korkarım sonsuz ve sensiz bir boşluğa yapayalnız düşeceğim. Beni tut, beni her şeye rağmen tut.
Mehmet Deveci
Metin Altıok
Mark Twain
Aldous Huxley
Haruki Murakami
Daniel Klein
Edgar Allan Poe
Anton Çehov
Aşkın Güngör
Tuna Kiremitçi