- Hep aynı güçle özledim.. özlemeyi hep iyi bildim.. kavuşmakta ise hep acemiyim..
- Bazı şeylerin yokluğu varlığından daha iyidir.bazı
- Unutabilmek midir tek sığınağımız?
- Güneşli bir kış günü bir odada oturmak zordur. Hiçbir şey, bir şeylerin kaybolmakta oluşunu güneşli bir kış günü gibi kuvvetle hissettirmez insana.
- "Büyük bir sevginin işareti olan binlerce küçük ayrıntıyı " fark etmeden geçiyoruz. Halbuki "büyük bir sevgiyi " o ayrıntılar yapıyor. Binlerce var belki de hayatımızda. Ve, belki de biz yanlış yere bakıyoruz.
- Nizam biraz düşündü: -Bazen hayatın bütün safahatını görebilmek istiyorum? Hani Eyfel Kulesi?nden Paris?e baktığında bütün şehri görüyorsun ya, öyle bir yerde durup bakayım, bütün hayatı, olup biten her şeyi göreyim istiyorum. Rukiye güldü: -Roman oku? Senin görmek istediğin bütün hayatı gösteren tek yer orasıdır. Edebiyat, hayatın Eyfel Kulesi?dir? Oraya çıktığında, bütün hayatı seyredersin, bütün insanları, bütün sokakları, bütün evleri görürsün. Bütün hayatı göreceğin başka bir yer yoktur bana sorarsan.
- Hayatın bana ne olduğunu sorarsanız,size uzun bir kaçış olduğunu söylerim.bütün bu övünmelerimiz,kızgınlıklarımız,başkalarını suçlamalarımız,kendimize acımalarımız,anlaşamadığımızdan yakınmalarımız,nedensiz kederlerimiz bir kalebendin imkansız kaçış çabalarından başka nedir ki?
- Şehirler de eskiyor.Neşeli ışıklarını yitiriyor,soluyor,gençliği andıran çağıltılı hayatlarından yorgun bir yaşlılığa geçiyorlar.
- Kendi yarattığı kadınları örtülere ve evlere hapseden tanrılarla,savaşları çok ciddiye alan memleketlerle pek ilgim yok benim.
- İki insan ayrılırken, şefkatli konuşan taraf aşık olmayan taraftır. (Marcel Proust)