Bir şeyh bir fahişeye, dedi ki:"Sen sarhoşsun. Ve her an bir adamın, koynuna giriyorsun. " "Evet" dedi fahişe."Dediklerin doğrudur. Hadi bizler eğriyiz, ya şeyh sen doğru musun? "
Yeryüzünü mamur et, ettin ya bu iyidir. Bir hatırı hoşnut et, o daha da iyidir. Bir insanı lütfunla kendine köle etmen; Bin bir köleyi azat, etmekten de iyidir.
Kendi sevinçlerini, mutluluğu eğer sen. Hür bir gönlü gamlara, düşürmekte görürsen. Hayatın müddetince aklın matemini tut; Allah belanı versin, sen kaba bir cahilsin.
Sen şimdi muktedirsin, aman dostum dikkat et. Tenden aziz canların,azabını hafiflet. Zira bu güzellikler hiç kalıcı değildir; Öleceksin nasılsa, ne diye bunca gaflet.
İsterim ki; dünyayı, yeniden halk et Rabbim! Hemen şimdi halk et ki; ben de göreyim Rabbim! Şu hayat defterinden benim adımı çıkar; Çoğalt nasiplerimi, sen beni şad et Rabbim!
Ah ve feryatla yaşat, sen beni ayrılıktan. Şevkle kavuştur sana, sen bilirsin Yaradan. Nasıl davranacaksın söyleyemem ben elbet; Gönlün nasıl isterse, sen bana öyle davran.
Ben elbet içkiciyim, meskenimdir meyhane. İçi ehil doludur, görmesini bilene. Medrese desen ehil gönül hiç çıkmaz. Yere batsın orası, o kem cehalethane.
Huri ile Gılman'lı, cennete iyi denir Benim garip gönlümse, şarabı iyi bilir. Sen peşin olanı al veresiyeden vazgeç; Zira davulun sesi, uzaklardan hoş gelir.
Her şeyi bilen Allah, insanı yaratıyor. Sonra yarattığını, niye kırıp döküyor? Maya tutturamayıp terkip kötü olursa; Bunun koca ayıbı, kime ait oluyor ?
Yaşanılan evrenin, bir başı sonu yoktur. Nerden geldik gideriz, bunu da bilen yoktur. İşte geldik göçeriz kimse bir şey bilmiyor; Bilenlerin önümde, bir şey dediği yoktur.
Charles Baudelaire
William Shakespeare
Gündüz Vassaf
Umberto Eco
Tom Robbins
Üstün Dökmen
Bülent Parlak
Albert Einstein
Abdurrahim Karakoç
İskender Pala