- Sar bedenimi; kitabımdaki son paragrafta uyuyayım. O senin en sevdiğin kitap olsun. Bırak o korkunç şiirler okusun alnımızı. Bu kadar kırılmışken ve hala kırılabilecekken bırak sayfalar onarsın bizi. Hala ilk günkü kadar yakınım sıcak mürekkebe. Aşk senin kadehinde bakışımı delip geçerken anladım ... camdan bulutların altında yattığımızı, yağmur yağarsa ölebileceğimizi!..
- suyun ortasında duruyorum.
güvenilir bir uzaklıkta.
burada bütün tuzaklara hazırım.
şiir ne kadar aydınlatır ustalıkla gizlenmiş hazineyi?
Bulacaklarım dan kaybedeceklerimi çoktan düştüm...
sana rüzgârın süpürüp suya boşalttığı,
her şeyin arasından yazmayı istiyorum.
biliyorum şiirin ayakları yok kalkıp gelsin.
yeterince uzun kolları da yok sevip okşasın.
sadece ?kayıp bir dakikanın dedikodusudur' şiir... - Her aşk bir orospu yaratıyor.
- Pirinç işlemeli bir aynada kırıldı yüzümün diğer yarısı. Herkes uyuyordu. Yüzümün yarısı benim. Yüzümün yarısıyla hep yarım öyküler anlatırım. Peki sen, yarım dudaklı bir kadını öpmek ister misin?
- Aldırma... Uzaklardaki ormanda bir ağaç kendiliğinden devrilmişse, bunu ikimiz biliyoruz... Hücrende kalemin kağıt üzerindeki sesini duyduğunu, bir sözün küskünlüğünü kabul ettiğini, o sessizliğin bir yerinde büyüdüğünü biliyorum. Seni öyle özledim ki, utanıyorum.
- "Dışarıda birileri ölüyor" dedi arkadaşım
"Hayır sadece kar yağıyor" dedim
Bana bu iyi bir nedenmiş gibi geldi
Çünkü gidenler her zaman bir fotoğraf bırakıyor
Nefes alan gökyüzünün ortasındalar
Şarkının en güzel yerinde kopan bir tel gibi
Bir çığlıktan başka bir şey değil arkalarında uzanan
Öylece bırakılıyorlar dışarıya
Kimsenin elini uzatamadığı
kimsenin sözünün aşk olmadığı yerde duruyorlar. - Yolculuk uzun sürmez hiçbir zaman. Seni çok uzun düşünüyorum.
- Göremediğimiz, duyamadığımız, anlamak istemediğimiz,bu yüzden hep suçlu kalacağımız acılar için küçük bir bedel ödeyeceğiz. Biricik ve vazgeçilmez olanın, yani hayatın sınırları bu vahşetin içinde son bulmasın diye, işte bu yüzden satırlar unutmamak ve unutulmamak için yazılmalı. Ya da susmalı çok uzun bir yürüyüşe çıkılmış gibi.Dargınlığımız birer birer kaybettiğimiz inançlarımızdan değil mi...
- Ben kötüyüm, erdem kimin adı. Bir bıçakla rüzgar sokuyorum içime sonra iyileşeceğimi söylerim ... dilsizim Babam da yok benim.
- Yüzümün yarısı benim, yüzümün yarısıyla hep yarım öyküler anlatırım. Görünmeyen bile değilim. Peki sen, yarım dudaklı bir kadını öpmek ister misin... Yarım bunları...