- «Kendinden kurtul ve ol!» Olmak, işte bütün mesele!..
- «Kendinden kurtul ve ol!» Olmak, işte bütün mesele!..
- «Kendinden kurtul ve ol!» Olmak, işte bütün mesele!..
- Keşke ben «Allah» kelimesinden başka, ağzından tek söz çıkmayan bir dilsiz olsaydım. Meselâ şu ağaç... Ve ağaç konuşuyor: ? Allah'ım; sana büyük derken, kafamın büyüklük üstündeki bilgi ve kavrayışının, utançtan yokluğa can attığını duyuyorum. Ey büyüklüğün yaratıcısı Allahım!.. Sana «Yok!» diyenleri bir tarafa bırak; «Var!» diyenler bile beni incitiyor. Zira varlık zatiyle ve her şeyiyle senin kulun ve oyuncağın... Sen o kadar varsın ki, sana «Var!» demek, seni kuluna ve oyuncağına tasdik ettirmek gibi geliyor bana... Ah, imanın öyle bir derecesini seziyorum ki, o derecede, konuşmak yok mu, konuşmak, bile küfür... İşte ben bu yüzden dilsizim...
- Anne, Allah'ın hilkat seyriyle evladına bu kadar şefkatli olursa, ya Allah, mahlûkuna nasıl olur?.. Bunu düşünmekten büyük saadet mi var?
- ? Nereye gideceksin? ? Köye... Hüsmen Ağanın yanına... ? Fena olmaz... Orada belki kendinden uzaklaşabilirsin! Cevap vermedi ve ta içinden burkulduğunu hissetti. İki ayağı üzerinde kendini taşıdığına göre kendinden nasıl kurtulabilirdi?..
- ? İslâmda mahafaza içinde bir mücevher diye bahsettiğiniz kadından, erkeğe dört taneye kadar müsaade edilmesini nasıl savunabilirsiniz? ? Muhterem madam, bu bir emir değil, müsaadedir; ve öyle şartlara bağlıdır ki, emrettiği adaleti yerine getirebilmeye bu asırda kimsenin cesaret gösterememesi gerek... Buna karşılık sizin erkeklerinizin resmilikte tek kadın, hususîlikte de dilediğince ve elinden geldiğince metres sahibi olmak hakkını kendisinde görmesine ne buyrulur?..
- ? Ne yiyip içiyorsun? Zayıf düşmekten korkmuyor musun? ? Mezardaki kurtlara fazla mal götürmek istemiyorum. Birkaç dilim kuru ekmek neme yetmez!
- Bak, dedi, bana Tanrıkulu, şu ağaca bak! Ve üzerinde düşün! Ağaç bir plandır; bir insanın, bir ailenin, bir zümrenin, bir cemiyetin ve bütün varlığın iç ve nizam davasını, madde üzerinde düğüm düğüm örgüleştirmiş, şekilleştirmiş bir plan... Tohum, kök, gövde, dal, yaprak, tomurcuk ve yemiş... Herşey bunlar arasındaki ahengi anlamak ve kurmağa bağlıdır. s.55
- Nazım'ın en güzel tarafı, fikir namusu adına, inandığı (batıl)'ın sonuna kadar fedaisi kalmış olmaktır. O, hakiki fikir zaviyesinden, fikirsiz bir namusludur, işte o kadar... s.192