Yataklarında yattıklarına göre, insanların asla görmediği bu ayartma gösterisi niçindi? Bu yüce gösteri, gökyüzünden yeryüzüne atılmış bu şiir bolluğu kime tahsis edilmişti?

... kadınların güçlü erkeklerin başlarına beladan başka bir şey getirmediklerine inanmıştı.

Temiz kalpli olan insanlar, tanrıyı görme şansına sahiptirler.

... hiçbir zaman gerçeğe ulaşamazsınız.. Nasıl anlatırsanız anlatın, kesinlikle gerçeklerden zayıf olacaktır.

Hiçbir şey anlamamıştım. Gözlerimi fal taşı gibi açmış, kadının yüzüne bakıyor, hangimizin delirdiğini anlamaya çalışıyordum.

Bir insan yaşıyordu, üç adım ötemde... Sevgiye, yakınlığa ihtiyacı olan, bunu hiç kimsede bulamayan bu insan, sonunda kendi kafasının içinde, kendine bir sevgili yaratmıştı...

İnsan acıyı tattıkça şefkati daha çok arar... Ama köhneleşmiş erdemlerinizin duvarları arasına sıkışan, birbirimize tepeden bakan bizler bunu anlayamıyoruz. Çok ahmakça çok acı sonuçlar doğuruyor bu anlayışsızlığımız. Diyoruz ki, düşkün insanlar bunlar! Ne demektir bu? Onlarda bizler gibi aynı kemikten, aynı kandan, aynı etten ve sinirden yapılmışlar. Her şeyden önce insanlar... Üst üste her gün, yüzyıllardır işitip dururuz bu "düşkün insanlar" sözünü. Sadece şeytan bilir tüm bu şeylerin ne saçma sapan olduğunu! Asıl düşkünler bizleriz! Hem de adamakıllı düşkün! Kendini beğenmişliğin, mutsuz insanlara tepeden bakmanın uçurumuna düşmüşüz... O insanlar ki, tek eksikleri bizden daha az kurnaz olmaları ve kendilerine iyi insan süsü verebilmeyi daha az becerebilmeleridir.

Hz.Ulbe o gece uyuyamadı.Kalktı,bir müddet namaz kıldıktan sonra şöyle dua etti: ??Allah?ım cihadı emrettin,bizi ona teşvik ettin.Ama ne bende,ne de Resulünde beni savaşa hazırşyacak imkan yoktur.Allah?ım bende sadaka olarak,malıma,canıma,şeref ve haysiyetime tecavüz eden bütün Müslümanları effediyorum.?? Ulbe bin Zeyd ( radıyallahu anh )

Cesaret ve kahramanlığı kadar üstün fazileti ile de tanınan Ebu Dücane Hazretleri boş şeylerle meşgul olmaz,hiç kşmse hakkında kötü bişey düşünmezdi. Bir gün hastalandı.Ağır hasta olmasına rağmen,üstünde sanki hastalık eseri yoktu.Yüzü nurlu ve pırıl prıldı. Ziyaretine gelenlerden birisi, Yüzünün böyle olmasının sebebi nedir ? diye sordu . Hz Ebu Dücane şu cevabi verdi: Güvenebileceğim ve beni kurtarabilecek iki amelim var.Birisi malayaniyle meşgul olmayaşım, diğeride hiçbir Müslüman hakkında en küçük bir kötülük bulundurmayışım ve düşünmeyişimdir??

Çok yorgunum,beni bekleme kaptan. Seyir defterini başkası yazsın Kubbeli,çınarlı mavi bir liman Beni o limana çıkaramazsın...