- 1801. -- Ev sahibimi, ilerde başıma işler açacak olan bu tek komşumu görmeye gittim, şimdi oradan geliyorum. Buraları çok güzel yerler doğrusu! Bütün İngiltere'de toplumun hayhuyundan böyle büsbütün uzak bir yer bulabileceğimi hiç sanmazdım. İnsanlardan kaçan biri için tam bir cennet. Sayfa:9
- Akıllı bir insan için en iyi arkadaş yine kendisidir. Sayfa: 38
- Zaman bu sevgiyi değiştirecek, tıpkı kışın ağaçları değiştirdiği gibi...
- Yediği tekmeleri hak etmiş de yine de çektikleri yüzünden, yalnızca tekmeyi atandan değil, bütün dünyadan da nefret eden bir alçak tavrı takınma! Sayfa:71
- Bağışlayın ama burada kitapsız nasıl yaşayabiliyorsunuz? Çiftlik'te büyük bir kitaplık olduğu halde sıkıntıdan patlıyorum. Kitaplarımı elimden alın, ÇILDIRIRIM !!! Sayfa : 360
- Anlıyorum ki bu yöre insanlarının kentliler karşısında bir üstünlükleri var; bu da bir zindan örümceğinin bir ev örümceği karşısındaki durumuna pek benziyor. Zindanda oturanlarla evdekilerin örümcek karşısındaki tavırlarını düşünelim. Ama bu ilgi çokluğu, yalnız izleyenin durumundan doğmaz. Böyle yerlerde yaşayanlar daha candan, daha kendi kendileri için yaşıyorlar; dıştan daha az değişiyorlar, görünüşe aldırmıyorlar. Bir yaşam boyu süren sevgi buralarda belki de olur, oysa ben, bir yıl süren sevgi yoktur, der dururdum. Birincisi aç bir insanın önüne tek bir tabak yemek koymaya benzer. O kimse bütün acıkmışlığıyla önündeki yemeğe sarılır, yiyip bitirebilir; diğerinde, adamın önünde Fransız aşçılarca özenilerek hazırlanan bir sofra vardır. Belki de o yemeklerin bütününden o tadı alacaktır, ama ayrı ayrı her yemek onun gözünde ve belleğinde, bütünü oluşturan parçadan başka bir şey değildir. (S: 77)
- Aman, Miss Catherine, ne bileyim ben? Doğrusunu isterseniz, bugün onun yanında yaptıklarınızdan sonra, kendisini geri çevirmek akıllıca bir davranış olurdu herhalde; çünkü yaptıklarınızı gördükten sonra sizinle evlenmek istediğine göre, ya iyileşmesi olanaksız bir budala ya da tehlikeli bir delidir. (S: 95)
- Hayatımda öyle düşler gördüm ki aklımdan hiç çıkmadı, düşüncelerimi değiştirdi. Bu düşler, tıpkı şarabın suya karışması gibi, benim içimde dolaştı, dolaştı, zihnimin rengini değiştirdi. (S: 98)
- Mektubu size okuyayım, hala saklıyorum. Sağlıklarında değer verdiklerimizden elimizde kalan şeylerin üzerine titreriz. (S: 167)
- Benden insaf beklemeye de hakkı yok. Ona kalbimi verdim, aldı, didik didik edip öldürdükten sonra gerisingeri bana fırlattı. İnsan yüreğiyle duyar, Ellen; mademki benim yüreğimi parçalayıp yok etti, artık ona acımak elimde değil. (S: 210)