- Zorba, kölelerine diş gıcırdatır. Onlar da efendilerine karşılık vermeyip kendilerinden aşağıda bulunanları ezerler.
- Benim Edgar'a karşı duyduğum sevgi ormandaki bitkiler gibidir. Kış nasıl ağaçları değiştiriyorsa zaman da bu sevgiyi değiştirecektir, bunun farkındayım. Heathcliff'e karşı beslediğim sevgi ise alttaki ölümsüz kayalara benzer. Görünüşte çok az zevk verir ama gerçekten gereklidir. Ben Heathcliff'im Nelly... O her zaman ruhumda...Nasıl ben kendim için bir zevk kaynağı değilsem o da zevk olarak değil, gerçek varlığım olarak ruhumdadır.. Onun için ayrılıktan söz etme bir daha. Olacak şey değil bu.
- Kötü bir yürek en sevimlileri bile çirkinden de kötü yapar.
- Kötüleri cezalandırmak Tanrı'nın işi; bizler bağışlamayı öğrenmeliyiz.
- Ama kesinlikle sen de, başka herkes de duyumsar ve bilirsiniz ki, kendinizin dışında, yine siz olan başka bir varlık vardır ya da olmalıdır. Eğer ben yalnızca bu beden içinde var olsaydım, yaratılmamda ne yarar olurdu; benim bu dünyada çektiğim bütün acılar, Heathcliff'in de acıları oldu. Onların her birini daha başından beri gözledim, duydum. Benim yaşamım onda odaklaşır. Yeryüzünde her şey yok olsa da yalnız o kalsa, ben var olmakta devam ederim; başka her şey yerinde dursa da yalnız o yok olsa, evren bana tümüyle yabancılaşır. Ben artık bu evrenin bir parçası değilmişim gibi olur. Linton'a olan sevgim ormanlardaki yapraklar gibidir. İyice biliyorum ki, kış, ağaçları nasıl değiştirirse, zaman da benim sevgimi değiştirecektir. Heathcliff'e olan sevgim ise toprak altındaki ölümsüz kayalar gibidir. Görünüşte pek hoşa gidecek yanı yoktur, ama onsuz olmaz. Nelly, ben Heathcliff'im! O hep, ama hep benim aklımda. Bir zevk olarak değil, tıpkı benim de kendim için her zaman bir zevk olmadığım gibi, ama kendimmişim gibi, tıpkı o benmiş gibi! Onun için sakın bir daha bizim ayrılmamızdan söz etme. Bu olamaz.
- İşin doğrusu, eninde sonunda insanın kendini düşünmesi gerekiyor, uysal ve iyi yürekli olanların bencillikleri, zorba olanlarınkinden insaflı oluyor, o kadar.
- Ölüm sonrası sonsuz, gölgesiz bir yaşam olduğu kanısı kesinleşir içimde, ölenlerin önünde artık sonsuzluk vardır. Orada yaşam sonsuz, sevgi sonsuz, zevk de neşe de sonsuzdur.
- Ah, bilsen benden ne çok alacağı var! Onu ancak bir koşulla bağışlayabilirim. Onun bana çektirdiklerini tıpkı ona çektirmekle, içime burgu gibi saplanan her işkenceyi bir işkenceyle ödetmek ve onu benim durumuma düşürmekle. Değil mi ki bu işe ilk başlayan odur, ilk özür dileyen de o olacaktır; işte ondan sonra; işte o zaman Ellen, belki biraz insafa gelirim.
- Görevlerini yerine getiren insanlar da eninde sonunda ödüllendirilirler.
- İçimde tek bir istek var, tüm varlığım, tüm yetilerim bu isteği gerçekleştirebilmek için çırpınıyor ; o kadar uzun zamandır ve o kadar yılmadan bu isteğime kavuşmak özlemi içindeyim ki, hiç kuşkum yok bu olacaktır, hem de çok geçmeden; çünkü bu istek artık tüm varlığımı kemirip tüketti. Bu umutla tükenip bittim artık. Böylece içimi dökmek beni rahatlatmadı. Yalnız şu var ki başka türlü anlaşılmayacak bazı davranışlarımı anlamanızda bu sözlerimin yararı olabilir. Of Tanrım! Ne uzun bir savaş bu, bitsin artık!