iyisi mi siz İslam elbisesini güzelce giyiniz.

Oysa sırlar, bayım ; saklanmak içindir.

.. çünkü modern şiir , modern zihnin ürünüdür ve dolayısıyla patolojiktir.

Tamam şairsin , duygusalsın falan ama bu kadar da komik duruma düşmemek gerek. Şiirin bir itibarı var kardeşim. Hâsılı velkelâm , Efendimiz aleyhisselamın Hassan bin sabit'e " Cebrail seninle beraberdir "buyurmasının hikmetini ve Şuara Suresi 224.ayetinin anlamını çözmeden yazılmış her mısranın akıbeti çöp kutusudur.

Gece teheccüd kılan , gündüz devlet yöneten şanlı Peygamberin bu aziz ümmeti , emperyalizme karşı siyasal mücadele bilincini nasıl diri tutuyorsa; nefisle mücadele bilincini de aynı şekilde diri tutmak gerektiğini aklından asla çıkarmamalıdır.

Hayatı boyunca muhtelif usûlsüzlüklerden muzdarip olmuş bir Âdem olarak bir usûlsüzlük de biz yapmış olmayalım diye bu açıklamayı yapma ihtiyacı hissettik.

Öyle ya; dünyadeyken en çok adeletsizlikten ve usulsüzlükten çekindiğini söyleyen bir adamın , en başta kendisi , adaleti ve usulü gözetmelidir , değil mi? Söylemi eylemi örtüşmeyen birini kim ciddiye alır? Rabbim cümlemizi "lime tekûlûne mâ lâ tef?alûn" hitabına maruz kalmaktan muhafaza buyursun. Âmin.

Bazen diyorum ki bizim kafamızı neden böyle ıvır zıvır şeylerle dolduruyorlar? Sonra hemen buluyorum cevabı: Sürekli bunlarla meşgul olan bir genç, şunları düşünemez: ulan bizi kim yönetiyor, nasıl yönetiyor, sömürülüyor muyuz, işler yolunda mı, dünyadaki itibarımız nedir, kimliğimizi ve kültürümüzü koruyabiliyor muyuz, emperyalizm nedir, modernizm nedir, Çağdaşlaşıyoruz derken yozlaşıyor muyuz vesaire...

emeklilikten sonra bile tıraş olmaktan vazgeçmeyen ihtiyarlar; okuldan kaçıp tüm gün sokaklarda sürttükten sonra yapacak iş bulamamaktan canı sıkılan ve paketi eve götürmeye cesaret edemedikleri için akşam olmadan sigaraların hepsini bitirmeye çalışan, saçları jöleli, kulakları volkmenli, gevşek kravatlı lise öğrencileri; kirayı bu ay biraz geciktirmek zorunda kalacağını ev sahibine söylemenin usulünü bir türlü bulamayan, cebi delik, boynu bükük, dudakları mırıl mırıl kiracılar; her akşam köpeğiyle beraber dolaşmaya çıkan ama can sıkıntısı denen illetten bir türlü kurtulamayan, ekonomik özgürlüğünü kazanmış fakat mutluluğu kaybetmiş orta yaşlı, müzmin bekâr işkadınları; hayatını araba ve sevgili değiştirmekle, film izleyip müzik dinlemekle, cep telefonuyla mesaj yazıp nette sörf yapmakla geçirdiği için, bu dünyada ne aradığını kendine bir kere bile sorma fırsatı bulamamış küstah ve angut zengin çocukları; sf. 69

Son iki yüz yılın tarihi yeniden yazılmalıdır arkadaşlar. Tanzimattan tutun Cumhuriyet'e; tek parti döneminden Menderes'e; Özal'dan Erdoğana her dönemin ayrıntılı olarak incelenmesi lazım. Son iki yüz yılda, bir başka yaratığa dönüştük, farkında mısınız? Özellikle de son yirmi yılda olup bitenler çok enteresan: televizyon ve internet sayesinde ucube tipler türedi. Valla gidişat kötü, benden söylemesi. Sonra demedi demeyin.