emeklilikten sonra bile tıraş olmaktan vazgeçmeyen ihtiyarlar; okuldan kaçıp tüm gün sokaklarda sürttükten sonra yapacak iş bulamamaktan canı sıkılan ve paketi eve götürmeye cesaret edemedikleri için akşam olmadan sigaraların hepsini bitirmeye çalışan, saçları jöleli, kulakları volkmenli, gevşek kravatlı lise öğrencileri; kirayı bu ay biraz geciktirmek zorunda kalacağını ev sahibine söylemenin usulünü bir türlü bulamayan, cebi delik, boynu bükük, dudakları mırıl mırıl kiracılar; her akşam köpeğiyle beraber dolaşmaya çıkan ama can sıkıntısı denen illetten bir türlü kurtulamayan, ekonomik özgürlüğünü kazanmış fakat mutluluğu kaybetmiş orta yaşlı, müzmin bekâr işkadınları; hayatını araba ve sevgili değiştirmekle, film izleyip müzik dinlemekle, cep telefonuyla mesaj yazıp nette sörf yapmakla geçirdiği için, bu dünyada ne aradığını kendine bir kere bile sorma fırsatı bulamamış küstah ve angut zengin çocukları; sf. 69
Diğer Ömer Faruk Dönmez Sözleri ve Alıntıları
- Dünya sahtekarlarla doludur azizim; insanlar samimi değildir, herkes birbirini kırar, incitir. Bizim o koca koca kitapları devirmemiz, iki satır samimiyet bulabilmek içindir...
- " 'Hamile bayan' demenize gerek yok; hamileyse zaten bayandır."
- "Dışarıda acı vardı anne. Hüzün vardı."
- "Zira aşktır insanın en feci takıntısı."
- "Kalıcı değilim zaten, şu dünyada biraz dinlenip gideceğim."
- Dünya sahtekarlarla doludur azizim; insanlar samimi değildir, herkes birbirini kırar, incitir. Bizim o koca koca kitapları devirmemiz, iki satır samimiyet bulabilmek içindir...
- " 'Hamile bayan' demenize gerek yok; hamileyse zaten bayandır."
- "Dışarıda acı vardı anne. Hüzün vardı."
- "Zira aşktır insanın en feci takıntısı."
- "Kalıcı değilim zaten, şu dünyada biraz dinlenip gideceğim."