Ummul Münzir'den rivayet edildiğine göre; söyle demiştin Bir akşam Rasulullah sahabelere: Ey İnsanlar, sizler Allah'tan utanmıyor musunuz? diye sordu. Sahabeler Neden, ya Rasulallah? dediler. Rasulullah (S.A.V.) onlara şöyle karşılık verdi: Yiyemeyeceğiniz kadar çok servet yığıyorsunuz, ulaşılması mümkün olmayan uzak vadeli emeller peşine koşuyorsunuz, oturamayacağınız evler yükseltiyorsunuz. Sahabelerden Ebu Said el- Hudri (R.A.) buyurur ki; Bir gün Usame İbni Zeyd, Zeyd İbni Sabit'ten bedelini bir ay sonra ödemek üzere yüz altına cariye satın almıştı. Bunun üzerine Rasulullah (S.A.V.) şöyle derken işittim. Usame'nin bir ay vadeli alışverişe girişmesi size acayip gelmiyor mu? Hiç Şüphesiz, Usame kendini uzak vadeli emellere kaptırmıştır. Varlığımı kudret elinde tutan Allah'a (C.C.) yemin ederim ki, ben her gözlerimin açıldığında göz açıldığında bir daha kapanmadan Allah'ın (C.C.) canımı alacağını düşünürüm. Gözlerimi bir yere her çevirişte bakışlarını indirmeye fırsat bulamadan öleceğim sanırım. Ağzıma her lokma alışta onu yutamayacağımı ve öldükten sonra gırtlağımda kalacağım aklıma getiririm. Sonra şöyle buyurdu; Ey İnsanlar! Eğer aklınız başımızda ise kendinizi ölüler arasında sayım. Çünkü nefsimi kudret elinde tutan Allah'a (C.C.) yemin ederim ki, size bildirilen akıbet,göz açıp kapayasıya kadar başınıza gelecek ve bunun önlemeye gücünüz yetmeyecektir'
Diğer İmam Gazali Sözleri ve Alıntıları
- Ateşin odunu yakıp bitirdiği gibi, gıybet de salih amellerin sevabını mahvedip tüketir.
Hz. Muhammed (S.A.V.) - Muhammed İbn-i Sirin (r.a.) buyurur ki; "İki rekat namazla cennet arasında tercih kullanmak durumunda kalsam, iki rekat namazı cennete tercih ederim. Çünkü iki rekat namazda Allah'ın rızası, cennette ise benim hoşnutluğum bahis mevzuudur."
- Söylendiğine göre, şeytan, İmam-ı Şafii'ye (r.a.) "Beni dilediği gibi yaratıp dilediği yolda kullanan ve sonrada dilerse cennete, dilerse cehenneme koyacak olan Allah hakkında ne dersin? Bu davranışında adil midir, yoksa zalim midir?" diye sorar.
İmam Şafii onun bu sözü hakkında düşünür , sonra şu cevabı verir; "Hey melun! Senin arzuna göre seni yarattı ise sana muhakkak zulmetmiştir. Eğer seni kendi iradesi gereğince yarattı ise O, davranışlarında sana karşı mesul değildir. Davranışlarından mesul olanlar, insanlardır." - Yüce Allah (subhanahu ve teala) hesap gününde kuluna şöyle diyecektir:
''Ey kulum! Benden utanmadın mı ki çirkin amelle bana meydan okudun! Kullarımdan utandın da onlara güzel tarafını gösterdin. Acaba ben nezdinde diğer mahlûklarımdan daha değersiz miydim ki Beni hafife aldın, aldırmadın. Oysa Benden başkalarını hesaba katıyordun. Sana nimet etmedim mi? O halde Benim hakkımda seni aldatan nedir? Seni görmediğimi, huzuruma gelmeyeceğini mi sandın?'' - Rivayet edilir ki, kıyamet günü bir kul Allah katına çıkarılacak ve günahlarının ağır bastığı görülerek cehenneme atılması emredilecektir. Bu sırada kirpiklerinden bir tel dile gelerek şöyle diyecektir ; Ey Rabbim! Senin Resul'ün Muhammed (sav); "Kim Allah korkusu ile ağlarsa Allah onun yaş döken gözlerini cehenneme haram kılar" diye bildirdi. Ben senin korkundan ağlamıştım.
Bunun üzerine dünyada Allah korkusu ile ağlayan bir kirpik teli sayesinde adam affedilecektir. Cebrail (as); "Falan oğlu filan bir tel kirpik sayesinde kurtuldu" diyerek bu durumu ilan edecektir. - Resûlullah (Sallallahü aleyhi ve sellem):
"Hayâtınızın bazı günlerinde Rabbinizin lutfları zuhûr eder,
onlara kavuflmak için, dikkatli ve uyanık olun" buyurdu. S. 9 - Bir müddet de halkın durumunu araştırdım. Dinin emirlerini yerine getirmekte kusur edenlere, bunun sebeplerini sordum. Niçin şüphe ettiklerini, itikatlarını ve kalplerindeki düşüncelerini araştırdım.
Böyle kimselere: "Niçin dinin emirlerini yapmıyorsun? Eğer ahirete inanıyorsan ve hazırlanmıyorsan, onu dünya karşılığında satıyorsan, bu hâl ahmaklıktır. Çünkü sen, ikiyi bire karşılık değişmezsin. Nasıl oluyor da, ebedî ahiret hayatını, bu geçici dünyaya karşılık değişiyorsun. Eğer ahirete inanmıyorsan, imanın yok demektir. İmana kavuşmak için derhâl tedbir al, nefsine hâkim ol. İçinde saklı olan küfrün sebebini araştır. Gerçi sen kalbinde saklı olan küfrü açıkça söylemiyorsun. Sâdece, kendini iman sâhibi ve dine bağlı gibi göstermekle, küfrünü açığa vurmamak fâidesizdir."diyordum. - Çok yiyip içerek kalbi öldürmeyin.Çünkü çok sulanmış bitkinin kuruması gibi oburluk da kalbi öldürür.
- Denizin dalgaları üzerine kim ev yapabilir ? İşte sizin dünyanız da böyledir, o halde onu yurt edinmeyin .
- Dünya için ne kadar üzülürsen ahiret düşüncesi kalbinden o kadar uzaklaşır.Buna karşılık ahiret hesabına üzüntü duyduğun ölçüde dünya derdinden uzak kalırsın.