Ergenlikte, anne babasını terk edeceği günün hayalini kurar insan, gün gelir onlar sizi terk ediverir. İşte o zaman, bir an için de olsa, yine onların çatısı altında yaşayan çocuk olabilmenin hayalini kurarsınız; onlara sarılmaktan, hiç çekinmeden onları sevdiğinizi söylemekten ve sizi bir kez daha terk etsinler diye onları kucaklamaktan başka bir şey hayal edemez olursunuz.
Diğer Marc Levy Sözleri ve Alıntıları
Neden yüce devletlerimiz savaşa takım takım insan koştururlar da, çocukları kurtarmaya gelince bir avuç insan gönderemezler ?
Yaşamın bir yılının ne olduğunu mu merak ediyorsun: Bu soruyu yılsonu sınavında başarısız olmuş bir öğrenciye sor. Yaşamın bir ayı: Bu konuda erken doğum yapmış, bebeğini sağ salim kollarına almak için kuvözden çıkmasını bekleyen bir anneyle konuş. Bir hafta: Ailesine bakmak için bir fabrikada ya da maden ocağında çalışan bir adama sor. Bir gün: Kavuşacakları günden başka bir şey düşünemez olmuş aşıklara sor. Bir saat: Asansörde mahsur kalmış bir klostrofobiğe sor. Bir saniye: Bir araba kazasından kıl payı kurtulmuş bir adamın yüzündeki ifadeye bak. Ve saniyenin milyonda birini olimpiyatlarda uğruna ömrünü verdiği altın madalya yerine gümüş madalya almış atlete sor.
Neden yüce devletlerimiz savaşa takım takım insan koştururlar da, çocukları kurtarmaya gelince bir avuç insan gönderemezler ?
Yaşamın bir yılının ne olduğunu mu merak ediyorsun: Bu soruyu yılsonu sınavında başarısız olmuş bir öğrenciye sor. Yaşamın bir ayı: Bu konuda erken doğum yapmış, bebeğini sağ salim kollarına almak için kuvözden çıkmasını bekleyen bir anneyle konuş. Bir hafta: Ailesine bakmak için bir fabrikada ya da maden ocağında çalışan bir adama sor. Bir gün: Kavuşacakları günden başka bir şey düşünemez olmuş aşıklara sor. Bir saat: Asansörde mahsur kalmış bir klostrofobiğe sor. Bir saniye: Bir araba kazasından kıl payı kurtulmuş bir adamın yüzündeki ifadeye bak. Ve saniyenin milyonda birini olimpiyatlarda uğruna ömrünü verdiği altın madalya yerine gümüş madalya almış atlete sor.
Yaşamın sayfaları dönüp durdukça, atılan her adımın insanı daha da geriye götürdüğü kâbuslardaki gibi, bilginin benden daha da uzaklaştığını anladım.
Tepesinde, kent ışıklarının halelerine direnebilmiş birkaç yıldız pırıltısı geniş camlarda dağılıyordu, soluk renkte bir eşarbın ince işlemeleri gibiydiler.
Sanat duygudan doğar, onu zamansız ve ölümsüz kılan da budur.
Kendinle dost olmayı başarırsan eğer, yaşamın iniş çıkışlarla dolu olduğunu göreceksin.
Ölümün bile anıları silemeyeceği kadar sevmiş olabilir miyiz? Sevgimiz biz öldükten sonra yaşamaya devam ediyor olabilir mi? Karşısındakini kaybetmeyecek kadar sevmiş olanları yaşamın sonsuza dek bir araya getirebileceğine inanıyor musun?
Senin gülüşlerin benim en güzel yaşam kırıntılarım.
Muhammed Bozdağ
Niccolo Machiavelli
Franz Kafka
Philippa Gregory
Erich Fromm
İvan Aleksandroviç Gonçarov
Nihat Genç
Daniel Quinn
Jamie McGuire
John Green