Sırça fanusun içinde ölü bir bebek gibi tıkılıp kalan insan için dünyanın kendisi kötü bir düştür.
Benim için şimdi sonsuzdur, sonsuzsa durmadan değişir, akar, erir. Hayatsa şu andır. Geçip gittiğinde artık ölmüştür. Ama her yeni anda sil baştan başlayamazsın.
Şu andan başka hiçbir şey gerçek değil ama ben yüzyılların ağırlığı altında boğulduğumu hissediyorum.
Zirvedeki o an ani bir parıltı gelir ve seni alıp götürür, sonrası süregelen bataklık..
Bana beş duyu ve çekici bir dış görünüş bahşedildi. yani konforlu küçük koltuğumda oturduğum yerden ancak ahkam kesebilirim.
"Ölmek Bir sanattır, bütün diğer şeyler gibi. Ben de bunu çok iyi yaparım, Öyle bir yaparım ki, cehennem sanırsın, Öyle bir yaparım ki, gerçek sanırsın..."
Eh, bizim de bir ilişkimiz vardı tabii - Aramızda gerilmiş teller, Sökülemeyecek kadar dipte çiviler ve kayarak Canlı bir şeyin üstüne kapanan halka gibi bir dimağ, Beni de öldüren sıkışma.
Çalışıyor, bozuk mozuk değil. Bir yaran varsa, lapa olur cerahatine. Varsa gözün, imge olur sana. Aslanım, o senin son sığınağın. Evlenir misin, evlenir misin, evlenir misin onunla.
Tersine, ölüler yakar canımı ilgileriyle, bir şey olacağı da yok üstelik.
Gene yaptım, gene yaptım işte. On yılda bir kere Beceririm ben bunu- ... Ölmek, Her şey gibi, bir sanattır, Bu konuda yoktur üstüme. ... Bir bedeli var Yaralarıma bakmanın, kalp atışlarımı Dinlemenin bir bedeli var
Muhammed Bozdağ
Johann Wolfgang von Goethe
Cemil Kavukçu
Sunay Akın
Yekta Kopan
Ali Kırca
Maeve Binchy
Behiç Ak
Rick Riordan
Aşkın Güngör