O zaman anladım ki bedenimin, kendimi kurtarmak için, en can alıcı saniyede ellerimin gücünü kesmek gibi bir yığın ufak hilesi var, oysa bütün karar bana ait olsa, ölmem bir an meselesiydi.
Yaşamımın yıllarını bir yol boyunca sıralanmış, birbirine tellerle bağlı, telefon direkleri gibi hayal
ediyordum.
Sessizlik, yaşamımın çakıllarını, kabuklarını ve tüm darmadağın yıkıntısını çırılçıplak ortaya sererek çekiliyordu. Sonra, gerçekle hayalin sınırında, birden toparlandı
''Sadece içimde susmak istemeyen bir ses olduğu için yazıyorum''
Sylvia PLATH
'' Neşeli hüzünlü, yalın, parlak ve doğal. En üstün niteliğiyse şaşırtıcı derecede dolaysız oluşu, tıpkı güpegündüz çekilmiş bir dizi fotograf gibi '' - Time
1963 yılında daha 30 yaşındayken intihar eden Plath'ın hayatı, Oscarlı oyuncu Gwyneth Paltrow'un ünlü şairi canlandırdığı "Sylvia" filmine de aktarıldı
Plath'ın Türkçe'ye çevrilen eserleri arasında bulunan "Sırça Fanus" adlı romanı, birçok kişi tarafından ilk Amerikan feminist romanı olarak değerlendirilir.
Aslında benim hiç bir şeyi idare ettiğim yoktu, kendimi bile. Yalnızca otelden işe ve partilere, partilerden otele ve sonra yine işe, sürücüsüz bir troleybüs gibi yalpalayıp duruyordum.
6
Tıpkı bir kasırganın merkezindeki sakin bölge gibi durgun ve bom boştum, çevremdeki karmaşanın içinde yuvarlanıp gidiyordum.
7
Beni bir mıknatıs gibi çeken şahane, inceliklerle dolu bir yozlaşmanın belirtileriydi bunlar.
9
Hannah Arendt
Mehmet Akif Ersoy
A. Ali Ural
Nilgün Marmara
Ümit Yaşar Oğuzcan
Okay Tiryakioğlu
Thomas Bernhard
Lisa Gardner
Ali Şeriati
Carl Gustav Jung