- Burada, şehirde her zaman yıldızları görmenizi imkânsız kılacak kadar çok ışık vardı.
- Ölüm, insanları bir araya toplamakta dirimden daha çok işe yarayabilirdi.
- " Annie'ye hemen mi aşık oldun, Finnick?" diye sordum. " Hayır." Uzun süren bir sessizlikten sonra ekledi. " Zamanla içime işledi."
- "İnsanın kendini toplaması, dağıtmasından on kat daha fazla çaba gerektiriyor."
- Ancak kolektif düşünce genelde kısa ömürlü olur. Bizler hafızası yetersiz ve kendi kendini yok etmek konusunda son derece hünerli, dönek yaratıklarız.
- Bu yüzden, sonrasında, "Beni seviyorsun. Gerçek mi, geçek değil mi?" diye fısıldadığı zaman yanıtım, "Gerçek," oldu.
- Adım Katniss Everdeen. On yedi yaşındayım. Evim 12. Mıntıka'da. Açlık Oyunları'na katıldım. Kaçtım. Capitol benden nefret ediyor. Peeta esir alındı. Öldüğü sanılıyor. Büyük olasılıkla da öldü. Büyük olasılıkla ölmüş olması en iyi ihtimal...
- Ama anlamış olmalıydı. Akla gelmeyecek şeyin başımıza geldiğini ve hayatta kalmak için daha önce akla gelmeyen şeyler yapmak gerekeceğini...
- "Seni çok sevmiş olmalıyım." "Seviyordun." Sesim titremişti. Öksürüyormuşum gibi yaptım. "Ya sen beni seviyor muydun?" diye sordu. Gözlerimi seramik zemine diktim. "Herkes sevdiğimi söylüyor. Snow'un sana bu yüzden işkence ettirdiğini. Direncimi kırmak için." "Bu bir yanıt değil." dedi.
- "Başımı eğdim ve ayakkabılarımın yıpranmış deri yüzeyini kaplayan ince kül tabakasına baktım. İşte tam burası, bir zamanlar kız kardeşim Prim'le paylaştığımız yatağın durduğu yerdi. Şu tarafta mutfak masası vardı. Tamamen yerle bir olup bir kömür yığınına dönüşen şöminenin tuğlaları, evin kalan kısmı için bir nirengi noktası olmuştu. Başka türlü bu gri denizde yolumu nasıl bulabilirdim?"