- Yüce Tanrım, benden geriye ne kaldı, diye düşünmeye başladım.
- Artık doğal kuş yaşamıyor, yirmi birinci yüzyıl başlarında hepsi ölmüş; egzoz yüzünden. Bunu anlayabiliyorum.
- Az önce Eylül ayındaki hava durumu için bir tercihoylama düzenlendi. Hava durumu aylık olarak oylamayla belirleniyor. Seçim sonuçları bilgisayar tarafından anında hesaplanıyor. Telefonda ilgili numarayı tuşlayınca oyunuzu kullanmış oluyorsunuz. Ağustos güneşli, az yağışlı olacak, çok sıcak olmayacak. Çok sayıda gökkuşağı ve kümülüs bulutu. Gökkuşakları yağmur yağmadan da mümkün, onları üretmek için başka yollar var.
- Gazeteler yalnız yirmi dört saat kullanılabiliyor, sonra üretildikleri madde çözünüp havaya karışıyor. Böylece uğraşılacak daha az çöp oluyormuş.
- Kitaplar artık okunmuyor, yeniliyor: Kağıttan değil, bir çeşit bilgilendirici maddeden yapılıyorlar; madde tamamen sindirilebilir ve şeker kaplı.
- İnsan ancak anladığını kontrol edebilir ve ancak kelimelere dökebildiğini anlayabilir. Bu açıdan ifade edilemeyen şey, bilinmeyendir.
- Hangi kadın, gözler yerine gümüş iyodür, teleskopik göğüsler, melek kanatlar, renk değiştiren bacaklar, her adımda şarkı söyleyen ayaklar istemez?
- Biz toplumu uyutuyoruz, çünkü aksi halde kendi kendine tahammül edemez.
- Eğer dünya perişan olacaksa, en azından acı çekmesin. Eğer gerçeği değiştiremiyorsak, en azından üstünü örtelim. Son insani davranış, sn ahlaki görevi bu işte.
- İşi bu noktaya kendi ellerimizle getirmiştik ve şimdi buna katlanmak zorundaydık. Neyse, insanoğlunun tarihinde zaten hiçbir zaman aklıselim hakim olmamıştı.