- Oğlum gürültülü bir tavernanın üst katındaki dairede, yatağında, tek başına üşüyorken, şehrin zenginlerini - milyonlarca kuştüyünün altında sıcacık ve rahat olanları, gece yarısı pasta yiyenleri - düşünerek irkildim.
- "Bunu çok düşündüm ve insanların da gökyüzündeki yıldızlara benzediğine kanaat getirdim. Bazıları milyonlarca yıl, belli belirsiz parlar. Onlar hep orada olmasına rağmen bunu fark etmezsin bile. Tuvaldeki bir nokta misali birleşirler. Ama diğerleri öyle bir parlar ki gökyüzünü aydınlatırlar. Onları fark etmeden, hayranlık duymadan edemezsin. Bunların ömrü uzun sürmez. Süremez. Enerjilerini çabuk tüketirler. Annem de onlarda biriydi."
- Fark ettim ki insan çoğu şeyle mücadele edebilir, ama seveceği kişiye asla karar veremez. Kalbin seçtiği kişiyi, istese de değiştiremez. Korkarım, bu hayatımda yaşadığım en büyük felaket olacak."
- Sonsuza kadar bir kişi sevilemez miydi? Kimse verdiği sözü sonsuza dek tutamaz mıydı?
- Herkes kendi hayat yolunda acılar çekip iyileşir.
- benden bir adım atmam bekleniyordu.bense yurumeyi unutmustum.
- ''Hayatında hiçbir zaman bir rol oynayamazsın, özellikle de aşk söz konusu olduğunda''
- "......Ama sana yalvarırım, kalbini sıkı tut. Öğrendim ki bir adam kalbini çaldığında, onu geri almak çok zor olabiliyor."
- "......Ama sana yalvarırım, kalbini sıkı tut. Öğrendim ki bir adam kalbini çaldığında, onu geri almak çok zor olabiliyor."
- "Düşünsene: Hayatlarımız ne şartta olursa olsun, hangi sevinci ya da üzüntüyü yaşıyor olursak olalım, ay her gece bizi selamlamak için boy gösteriyor. Nedense bunu çok teselli edici buluyorum."