??Şark dindardır, filozof değildir. Tarif etmeye mecbur kaldığı yerde idraki durur. Hindistan?ın ve Uzak Şarkın metafiziği bir kelime oyunudur ve bundan başka herhangi bir kıymetten mahrumdur. Her zaman, ispat edilmesi mümkün olmayan şeyleri iddia etmiştir. Tabiat üstündeki nüfuzu büyücülükten ibarettir. Şark düşüncesinde açıkça anlatılabilen, ölçülebilen, ispat edilebilen hiçbir şey olmadığı için, içine kolayca her iddia boca edilir.??
??Hamızları keşfeden Müslümanlardır. Barutu da onlar buldular. Hamızı, azotu keşfeden Cabir?den İngiliz filozofu Bacon büyük bir hayranlıkla bahseder. Gene İslam kimyagerlerinden Beşir ?Kameri ala? adını verdiği bir cisim keşfetmişti. Karanlıkta ışık veren bu cisim bildiğimiz fosfordur.??
??Medeniyetten ilaç tertibi usullerini ilk önce İslam hâkimleri bulmuşlardır. İlmi tababet, ilk defa, Roma İmparatorluğu zamanında Asya?da doğmuştur. Balonu ilk önce Cinliler ve tayyareyi Türkler düşünmüşlerdir. Çiçek aşısı Osmanlı İmparatorluğu zamanında ilk önce Türkler tarafından bulunmuştur. İngiltere?nin Türkiye sefiresi Madam Montaigu?nun memleketine gönderdiği mektup üzerine, mutaassıb papazların itirazına rağmen sonraları Voltaire gibi münevverlerin teşvikiyle aşı Avrupa mekteplerine kabul edilmiştir. Tımarhane ilk defa Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılmıştır. O devrin Avrupa?sında, çıldıran insanları ?içine şeytan girmiş? diye ateşe atıp yakıyorlardı. Saatin Harunreşid zamanında Araplar tarafından icat edildiği malumdur. İran'ın Yunan düşüncesi üstündeki tesirleri de meçhul değildir. Freud ve von Hartmanm nazariyelerine çalar izahlar eski Hind sistemlerinde bulunmuştur. ??
??On yedinci asırdan beri bütün modem İslamcılar, Kur?an?da fatalizm olmadığım ispat etmişlerdir. Mutezile salikleri hayrın ve şerrin Allahtan değil, akla muvafık veya munafi olan hareketlerden geldiğini izah ettiler. Ortodoks olmayan modem Türk İslamcılar da ?cebriye? denilen fatalizm akidelerinin İslam diniyle alakası olmadığını ispata devam ettiler. M. Şemşeddin, İslam'da kaza ve kader meselesini tetkik ederken Mutezile fırkasından Vasıl İbni Ata'nın sözünü hatırlatır : ?İnsan kendi fiilinin yaratıcısıdır. ? Gene M. Şemseddin'den öğreniyoruz ki (Zulmetten Nura - Sahife 265)??
??Fakat Aristo?dan sonra ikinci öğretmenle second nıaitre? telakki edilen mütefekkir, Farabi'dir ve Türktür. Gene halis Türk olan İbni Sina da muallimi salih telakki ediliyor. Böyle olunca, Yunan düşüncesini ortaçağda ilk önce Türklerin deva ettirdiğine hiç şüphe kalmaz.??
??Eğer bir İbni Sina gelmemiş olsaydı bir Yahudi Aristoculuk yani bir Maymonidas - vücut bulmazdı; İbni Sina?nın ve ondan sonra İbni Rüşd?ün Latinceye tercümeleri Avrupa?da tanınmamış olsaydı Saint Tomas?ın yüksek Hristiyan skolâstiği imkânsız olurdu.??
??Bugün en büyük şark mütefekkirleri olarak alkışlamaya devam ettiğimiz Gazali?nin ve Muhiddini Arabî?nin bu felakette meş?um tesirleri vardır. Ayrıca teokratik devlet otoritesiyle de kuvvet bulan tasavvuf cereyanı, İbni Sina?dan evvel de İbni Sina?dan sonra da onun rasyonalist büyük hamlesine rağmen, günümüze kadar devam etmiştir. Bunun için İbni Sina?nın ve İbni Rüşd?ün ellerindeki meş?ale İslam şarktan ziyade Hristiyan garba ışık verdi ve bizi mistik bir kafanın karanlığı içinde sayıklamaktan asırlarca kurtaramadı.??
??Farabi ve İbni Sina, Aristo?dan sonra ve onun delaletiyle, ortaçağda bugünkü akılcı ve tabiatçı Avrupa kafasının ilk çatısını kuran Türk mütefekkirleridir. Her ikisi de, klasik düşüncenin yatağında asırların yorganını başına çekerek ebedi bir uykuya dalmış görünen Aristo?yu uyandırmışlar, şark ve arkasından da garp kültüründe, ilahiyatçı ve mistik bir görüşten tabiatçı ve dünyacı bir görüşe geçişin ilk prensiplerini ortaya koymuşlardır. Farabi?de yeni Eflatunculuk mistiğiyle Aristo tabiatçılığı arasında bir köprü kuran bu büyük inkılâp, artık İbni Sina? da varacağı noktaya varmıştır.??
??Elbiruni?nin kronolojisi için yazdığı önsözde, Dr. Fd. Sachau Gazali?ye karşı pek sert bir dil kullanır : ?Dördüncü asır, Müslümanlığın fikir tarihinde bir donum devridir; 500 tarihlerinde Ortodoks (ehlisünnet) imanının yerleşmesi müstakil İlmi araştırmaların yolunu ebediyen kapamıştır; Eşari ve Gazali olmasaydı Araplar Galile'lerin, Kepler?lerin, Newton?ların milleti olacaklardı.???
??Kemalizm iki büyük milli zaruretten doğdu: Biri Türk yurdunu ve Türk birliğini içeride bozgundan ve dışarıda salgından kurtaran Milli Savaş; öteki de bu yurdu ve birliği kurtardıktan sonra Türk toprağını ve kafasını betonla inşa. Burada bina ve kafa ayni istihaleyi geçiriyor. Avrupalılaşma ahşap binaların ve ahşap kafaların yıkılması ve betonlaşmasıdır. Kemalizmi doğuran iki büyük milli zaruret de hiçbir peşin düşüncenin mahsulü değildir. Biri milli bir kendini koruma insiyakına, öteki de hızla gelişme ve yükselme iştiyakına bağlıdır.??
Linda Howard
Grigory Petrov
Thomas Mann
Doğu Perinçek
Rhonda Byrne
Kristin Cast
Yılmaz Özdil
Doğuş Kökarttı
Anton Çehov
Agatha Christie