Ah, insanlar niçin her şeyi anlayamıyorlar? Beş dakika, on dakika, yarım saat kendilerini unutsalar, kendilerini karşılarındakinin yerine koysalar, tam onun gibi -fakat hiç eksiksiz ve tam- onun gibi duysalar, her şey ne kadar yerli yerinde olacak.
Kendimi kitapların kahramanlarından daha mühim bulduğum için, okumaktan sıkılıyorum.
Dünyanın bütün tavanlarına lanet olsun. Arka üstü yatmaktan usandım.
-Burda mısın ? -Zannederim.
"İşte güzelsin, sevgilim, işte güzelsin. Gözlerin güvercinler gibidir.."
Arkamdan bir şehir kaçıyor.
Parlak bir güneş ortalığı kesiyordu; ve düşündüm ki ölüm güneşin negatifidir; onun için geceye benzetiliyor. (5)
Hiç aşık oldunuz mu ..? Oldunuz sa bu korkunç problemi bilirsiniz. İnsana ait her mesele gibi o da her meseleyi ihtiva eder. Bir şeyi bilmek için her şeyi bilmek lazım olduğunu bize duyurur...
Aşk bir melekedir. Onun tekniği uzun bir hasretin şiddetli bir ihtiyaç haline getirdiği samimiliği bertaraf eden bir ustalık istiyor. Aşk bir hayaldir ve realitenin bu kadar bol ışığına dayanamaz. Onun kendisine göre bir itiraf tekniği olmalı...
Görülecek, işitilecek tadılacak, okunacak, yazılacak, yapılacak o kadar şey birikiyor ki, bundan sonra hayatımın bütün bunlara yetişemeyeceğinden korkuyorum...
Haldun Taner
Georges Perec
Nora Roberts
Jean-Christophe Grangé
Stefan Zweig
Cemal Süreya
Rasim Özdenören
Aliya İzzetbegoviç
Hasan İzzettin Dinamo
Stanislaw Lem