
Woody Allen
- Doğum: 1935
- ABD'li film yönetmeni, senaryo yazarı, aktör, stand-upçı, oyun yazarı, öykücü ve müzisyendir. Genellikle kendi yazdığı, yönettiği ve oynadığı film projelerinde yer alır. New York'da doğmuştur ve hala orada yaşamaktadır. Eserlerinde sık sık New York'u konu edinmiştir.
Gerçek adı Allen Stewart Konigsberg olan Woody Allen, 193... (devamı)
- ...'' Dünya, iyi ve kötü insanlara ayrılmış gibiydi. İyiler daha huzurlu uyuyorlar, diye düşünüyordu Cloquet. Kötülerse uyanık oldukları saatlerin tadını daha iyi çıkarıyorlar.''
- ...'' Dünya, iyi ve kötü insanlara ayrılmış gibiydi. İyiler daha huzurlu uyuyorlar, diye düşünüyordu Cloquet. Kötülerse uyanık oldukları saatlerin tadını daha iyi çıkarıyorlar.''
- Needleman için insan özgürleşmesi, hayatın absürtlüğünün farkına varmaktan geçiyordu. "Tanrı suskundur," derdi hep, "şimdi bir de Ademoğlu çenesini kapasa!"
- - Zaten kötülük dediğin, aşırıya kaçmış iyilik değil de nedir?
- Nasıl yani?
- Şöyle düşün: Bir adam çok güzel bir şarkı söylerse, mest olursun. Hiç aralıksız söylerse, başına ağrılar girer. - Yaşadığımız toplum, haddinden fazla hoşgörülü. Pornografi hiç böyle gemi azıya almamıştı. Filmlerde kullanılan ışık da berbat! Tanımlanmış hedefleri olmayan bir toplumuz. Sevmeyi hiç öğrenemedik. Liderimiz ve kapsamlı programlarımız yok. Ruhani bir merkezimiz yok. Evrende yapayalnız gezinip duruyoruz ve içine düştüğümüz bunaltı ve acıyla birbirimize canavarca şiddet uyguluyoruz. Neyse ki izan duygumuzu yitirmedik. Özetlemek gerekirse, geleceğin büyük fırsatlar barındırdığı kesin. Ayrıca tuzakları da var. Önemli olan, tuzaklardan kaçınmak, fırsatları yakalamak ve akşam trafiğine kalmadan eve dönmek.
- Hak eden tüm hedeflere karşı ölçülü bir düşmanlık: Siyasetçiler, televizyon, estetik ameliyat, toplu konut mimarisi, polyester takım elbiseli adamlar, sinema kursları ve her cümlesine 'yani' diye başlayan insanlar...
- Şimdiye dek yaşamış en ünlü insanlar içinde, en çok Sokrates?in yerinde olmayı isterdim. Yalnızca büyük bir düşünür olduğu için değil, çünkü laf aramızda, benim de çok derin bir içgörüm olduğunu söylerler; ama tabii benim içgörüm genellikle, İsveç havayollarında çalışan bir hostesin veya birkaç kelepçenin çevresinde dolanır. Hayır, bu en bilge Yunanlının bana çekici gelen yönü, ölümü karşılamasındaki cesaretti. İlkelerinden vazgeçmektense, bir gerçeği kanıtlamak uğruna yaşamını vermeyi yeğlemişti. Ben şahsen ölüm konusunda bu kadar korkusuz değilim; örneğin egzos borusu patlaması gibi uygunsuz bir ses duyunca konuştuğum kişinin kucağına atlayıveririm.(SAVUNMAM)
- Delilik göreceli bir kavramdır. Hangimizin gerçekten deli olduğunu kim kesin olarak bilebilir? (BİR DELİNİN ÖYKÜSÜ)
- - Zaten kötülük dediğin, aşırıya kaçmış iyilik değil de nedir..? - Nasıl yani..? - Şöyle düşün: Bir adam çok güzel bir şarkı söylerse, mest olursun. Hiç aralıksız söylerse, başına ağrılar girer. - Doğru. - Hele de susmamaya kararlıysa, sonunda adamı gırtlaklamak istersin. - Kesinlikle doğru...
- "Süratli okuma hakkında bir kursa gittim ve 'Savaş ve Barış'ı 20 dakikada okumayı başardım. Olay Rusya?da geçiyor?"