Her gidişimde, hastahanelerin bahçeleri bana hüzün verirdi. Bunun manasını şimdi bulmaya çalışıyorum ve hastalıkla tabiat arasındaki büyük tezadı anlıyorum. Bu, bir bahçeden hastahaneye girerken ve bir hastahaneden bahçeye çıkarken en çok hissedilen şeydir.
Şehrin gürültüleri de benim aksi istikametime doğru yürüyerek uzaklaşıyorlardı ve sesler, uzaklarda, sallanıyorlar, sallanıyorlar ve koparak, parçalanarak, şehrin derinliklerine yuvarlanıyorlardı.
Kendimi çok sevdiğim an, kendime çok acıdığım an.
İçimde hep ne olduklarını bilmediğim gizli ve meçhul ümitlere sarılmıştım; onlar olmasa bir saniye nefes alamazdım; çünkü bütün hesaplar aleyhime çıkıyordu, bu meçhul ümitler beni aldatırlarsa mahvolacaktım.
Bazan etrafımızda o kadar esrarlı bir hadise olur ki ince teferuatına kadar bunu sezeriz, fakat hiçbir şey idrak etmeyiz; ruhumuzun içinde ikinci bir ruh herşeyi anlar, fakat bize anlatmaz, böyle korkunç işaretlerle bizi muammanın derinliklerine atar ve boğar.
Bana tabi olmayan binlerce hayaller ve hatıralar,şiddetli bir anafor içinde savruluyorlar.
Öyle bir yaşta idim ve öyle bir mizaçta idim ve çocukluğumda o kadar az oyun oynamıştım ve aldatmasını o kadar az öğrenmiştim ki, yalan bana suçların en ağırı gibi geliyordu; ve bir yalan söylendiği zaman insanların değil, eşyanın bile buna nasıl tahammül ettiğine şaşıyordum.
Herkes yalandan nefret eder ve yalan söyler, ben herkesten fazla nefret ediyorum ve herkesten az yalan söylüyorum. Benim mizacım böyle.
Üstüme devamlı bir melankoli çöktü, her an susturan ve sarartan o derin elemlerden biri ki, beni kendi içimden de uzaklaştırıyor, ruhumu haritasını bilmediğim ıssız adalara götürüyor, beni kendi hudutlarımın dışına sürüyordu.
Dakikalar geçiyor. Her an birbirimizden biraz daha uzaklaşıyoruz. Konuşursak, birbirimize bunu hissettirmekten başka bir şeye yaramayacak. Bunun için susuyoruz. Ne onda bu büyük mesafeyi atlamak ve ötekinin yanına varmak isteği, ne bende kuvveti var. Bu sessizlik içinde zaman aramızdan bir düşman gibi geçiyor.
Ahmet Haşim
Samiha Ayverdi
Namık Kemal
Jiddu Krishnamurti
Susanna Tamaro
Necib Mahfuz
Ömer Lütfi Mete
Stephenie Meyer
Nora Roberts
Christy Brown