Bütün (loji)lerin bilmedikleri şey susmaktır.Halbuki sözün anası sükuttur.
Ve konuşamıyorlar.. Ne söyleseler bayağıdır.. İki kalbin de dilden öğrenmeye muhtaç olduğu hiçbir şey yoktu.
Görülecek, işitilecek, tadılacak, okunacak, yazılacak, yapılacak o kadar çok şey birikiyor ki, bundan sonra hayatımın bütün bunlara yetişmeyeceğinden korkuyorum.
Aşka ait her mesele, yalnız onunla, onun içinde hallolunur. Aşk kendisine dışarıda ne hedef, ne de vasıta arar. Dışarıdan himayeye de ihtiyacı yoktur. Bir sömürge değil, muazzam bir imparatorluktur o.
Şimdi ne yapmalı? Çok defa kendi kendine, bazen çok lüzumsuz bazen de yüksek sesle sorardı: "Ne yapmalı? Ne yapmalı?" Bu sual, bir anın boşluğunu dolduracak meşgaleyi aramaktan başlayarak hayatın bütün meselelerine karşı en doğru ve canlı davranışın ne olabileceğini anlama ihtiyacına kadar büyüyen bir endişeyi içine alır. Yalnız kendisi için değil her insan için sorulan bir sual olur: "Ne yapmalı, ne yapmalı?"
...Ölüme mahkum olduğu için, her şey boştur.Bu cihanın kaşanesi kum üstüne yapılmıştır..!
...Mazi ve istikbal taraf taraf uçurumdur..!
"Bildikten sonra terk edememek müthiştir"
Hepimiz biliriz ki insanlar ebedi zannettikleri ayrılıktan suitefehhümlerden kinlerden nefretlerden gayri kabili tamit görünen kalp kırgınlıklarından çok çabuk kurtulur.
Küçükler çok benzeşirler: Korku ile acının derinleştirdiği anlayışlı gözler, yaşlarına nisbetle ağır tecrübelerin kırıştırdığı ve soldurduğu manalı yüzler, tahammülün düşürdüğü başlar ve ümit...
Ernest Hemingway
Gündüz Vassaf
Sibel Eraslan
Reşat Nuri Güntekin
Pınar Çekirge
Serdar Özkan
Louis Ferdinand Celine
Cecelia Ahern
Karen Kingsbury
Mustafa Balbay