Sahi, yaz gecelerinin böcek sesleri,kulağa damlayan haş haşhaş damlalarıdır..
"Ağaçların bile sıhhatine imrenerek yürüdüm."
"Kendimi çok sevdiğim an, kendime çok acıdığım an. Beni yalnız bu koruyor: Bu aşk, bu merhamet."
"Öyle bir yaştaydım ve öyle bir mizaçtaydım ve çocukluğumda o kadar az oyun oynamıştım ve aldatmasını o kadar az öğrenmiştim ki, yalan bana suçların en ağırı gibi geliyordu; ve bir yalan söylendiği zaman insanların değil, eşyanın bile buna nasıl tahammül ettiğine şaşıyordum. Yalana her şey isyan etmelidir. Eşya bile: Damlardan kiremitler uçmalıdır, ağaçlar köklerinden sökülüp havada bir saniye içinde toz duman olmalıdır, camlar kırılmalıdır, hatta yıldızlar düşüp gökyüzünde bin parçaya ayrılmalıdır filan..."
İş hayatından daha büyük mektep,tecrübeden daha büyük ders,ihtiyaçtan daha büyük mürebbi,tecessüsten daha büyük öğretmen,muvaffakiyetten daha büyük diploma olur mu?
Septisemi,verem,kanser,bunlar hepsi boş lakırdıdır.İnsanı yalnız bir illet öldürür:Sıkıntı.
Müşterek felaketlerin ızdırabı azdır.
Saadet bir faraziyedir..
"Her saadette eksik bir şey vardır. Her saadette bir felaket unsuru vardır; bu mahrum olmak korkusudur, o saadetten mahrum olmak korkusu; "
Mesutların çabuk uykusu gelir derler..
Italo Svevo
Tuna Kiremitçi
Enis Batur
Yalçın Tosun
Orhan Duru
Umberto Eco
Platon (Eflatun)
Rhonda Byrne
Jerome David Salinger
Metin Hara