Olmayınca, bir de çok, bin de. Ah o batan balık, ne meraklıdır ya yan gitmeye, biliyorsun.
Yaşa, işe, güce, itibara en ufak hürmeti olmayan bu acıya aşk acısı diyorlar.
Aynalarda kendini görmekten sıkılacak kadar yalnızlık, yatağa yattığında kendi kokunu duymaktan öğürecek kadar...
Torunlarıma bile yetecek kadar sıkılmıştım.
Ölmek olmasa yaşamak ne güzeldi.
Tıraş olmak ne garip şey, her seferinde altından gençliğin çıkacakmış gibi kendi yüzünü kazıyorsun, fakat, biraz daha yaşlanmış halin kalıyor eline. Aynadan bakıyor sana geçkin, yorgun.
Deli eder insanı yaşamak.
Umut çok garip bir şey, insanı olduğundan daha aptal etmeye yetiyor.
...şiiri seviyorum, öyle gencim.
Üniversiteyi Ankara'da okuyanlar iyi solcu olurlar, hapse girerler, kitap çıkarırlar, yöneticilikten yargılanırlar, vurulurlar, dağa giderlerdi. Ama İstanbul'a gidenlerse iki, bilemedin üçüncü senesinde bırakırlar, lümpen olup saç uzatır, bira içmeye başlarlar.
Muhyiddin İbn Arabi (Ebû Bekir Muhammed b. Ali)
Jodi Meadows
Emine Şenlikoğlu
Lawrence Durrell
Serdar Özkan
Neil Gaiman
Sinan Sülün
Ökkeş Şendiller
Emrah Serbes
Aldous Huxley