''Caring doesn't sometimes lead to misery.It always does.''

''And honestly,I don't even like my type of a girl that much,let alone other types.Not that I'm asexual-I just find Romance Drama unbearable.''

''i am constantly torn between killing myself and killing everyone around me.''

''i do not say 'good-bye'. i believe that's one of the bullshittiest words ever invented. it's not like you're given the choice to say 'bad-bye' or 'awful-bye' or 'couldn't-care-less-about-you-bye'. every time you leave,it's supposed to be a good one. well,i don't believe in that. i believe against that.''

''i have a friend request from some stranger on facebook and i delete it without looking at the profile because that doesn't seem natural.'cause friendship should not be as easy as that. it's like people believe all you need to do is like the same bands in order to be soulmates.or books. omg...U like the outsider 2...it's like we're the same person! no we're not. it's like we have the same english teacher.there's a difference.''

"Bazı sonsuzlar diğer sonsuzlardan büyüktür."

Augustusla bir süre daha pencereden dışarıyı seyrettik. Bulutsuz bir gündü ve güneşin batışını göremesek de gökyüzünün buna nasıl karşılık verdiğini izleyebiliyorduk. "Tanrım, çok güzel, " dedim daha çok kendi kendime. "Doğan güneş sönmekte olan gözlerini alıyordu" dedi görkemli ızdırap'tan alıntı yaparak. "Ama güneş doğmuyor ki,"dedim. "Bir yerlerde doğuyor" diye karşılık verdi, hemen ardından ekledi "Gözlem: Bir süreliğine dünyanın çevresinde gündoğumunu kovalayabileyecek kadar hızlı bir uçakla uçmak muhteşem olurdu" "Ayrıca daha uzun yaşardım" yan yan baktı. "Görecelilikten filan işte," Hala kafası karışık görünüyordu. "Olduğumuz yerde durmaya nazaran hızlı hareket ettiğimizde daha yavaş yaşlanıyoruz. Yani şu anda bizim için zaman yerdeki insanlara göre daha yavaş akıyor" "Üniversiteli hatunlar," dedi. "Çok zeki oluyorlar"

Bu acılar labirentinden nasıl çıkabiliriz? - A.Y.

"Bazı sonsuzlar diğer sonsuzlardan büyüktür."

Güneş yatmamak için direkten ufak bir çocuk gibiydi.