 Sevdiği, yıllarca tutkuyla yüzüne baktığı adamın varlık çizgileri niteliğini epeyce yitirmişti. Ama gülüşünden, bakışından, yürüyüşünden, kısaca onun bütünlüğünden kalan izlenimler gözünün önündeydi hala. Onunla bölüştüğü yılların rengi, sınırları ve ruhu yerli yerindeydi. Sevdiği, yıllarca tutkuyla yüzüne baktığı adamın varlık çizgileri niteliğini epeyce yitirmişti. Ama gülüşünden, bakışından, yürüyüşünden, kısaca onun bütünlüğünden kalan izlenimler gözünün önündeydi hala. Onunla bölüştüğü yılların rengi, sınırları ve ruhu yerli yerindeydi.
 İnsan sevdiğini, sevmenin en yüksek noktasındayken yitirdiğinde çektiği acıyı yüceltiyor,salt sevebilmiş olmayı bile mutluluğa,sevince çeviriyordu sonradan. Yarım kalmış aşklar o noktada çürümeden,bozulmadan,mumyalanmış olarak sonsuza kadar korunmuş oluyordu. Böyle bir aşkın anısı kendisinden daha büyük ve kutsaldı kuşkusuz. İnsan sevdiğini, sevmenin en yüksek noktasındayken yitirdiğinde çektiği acıyı yüceltiyor,salt sevebilmiş olmayı bile mutluluğa,sevince çeviriyordu sonradan. Yarım kalmış aşklar o noktada çürümeden,bozulmadan,mumyalanmış olarak sonsuza kadar korunmuş oluyordu. Böyle bir aşkın anısı kendisinden daha büyük ve kutsaldı kuşkusuz.
 Sevdiği, yıllarca tutkuyla yüzüne baktığı adamın varlık çizgileri niteliğini epeyce yitirmişti. Ama gülüşünden, bakışından, yürüyüşünden, kısaca onun bütünlüğünden kalan izlenimler gözünün önündeydi hala. Onunla bölüştüğü yılların rengi, sınırları ve ruhu yerli yerindeydi. Sevdiği, yıllarca tutkuyla yüzüne baktığı adamın varlık çizgileri niteliğini epeyce yitirmişti. Ama gülüşünden, bakışından, yürüyüşünden, kısaca onun bütünlüğünden kalan izlenimler gözünün önündeydi hala. Onunla bölüştüğü yılların rengi, sınırları ve ruhu yerli yerindeydi.
 "Aşk böyle tuhaf bir şeydi işte. İnsan hiç beklenmedik anda, beklenmedik biriyle karşılaşıyor ve onu farkında olmadan içine yerleştiriyordu..." "Aşk böyle tuhaf bir şeydi işte. İnsan hiç beklenmedik anda, beklenmedik biriyle karşılaşıyor ve onu farkında olmadan içine yerleştiriyordu..."
 Geçip giden sevgilidir. Ama aşk peri masalı gibi zamanın içinde bir yerlerde durur ve hep seni bekler. Masalın iyi ya da kötü bitmesi önemli değildir. Masal masaldır... Geçip giden sevgilidir. Ama aşk peri masalı gibi zamanın içinde bir yerlerde durur ve hep seni bekler. Masalın iyi ya da kötü bitmesi önemli değildir. Masal masaldır...
 Kendi toprağında ölmek, boş söz değildi... Kendi toprağında ölmek, boş söz değildi...
 '' O gün ruhumda bir gedik açıldı. Bütünlüğüm parçalandı. Bir daha hiçbir zaman tam hissedemedim kendimi...'' '' O gün ruhumda bir gedik açıldı. Bütünlüğüm parçalandı. Bir daha hiçbir zaman tam hissedemedim kendimi...''
 Hayat yavan ve düzdür, diye düşünüyorum.Yazı hayata renk, biçim ve önem kazandırıyor.Eldeki malzemeyi parlayıp yeniliyor. Hayat yavan ve düzdür, diye düşünüyorum.Yazı hayata renk, biçim ve önem kazandırıyor.Eldeki malzemeyi parlayıp yeniliyor.
 Özgürüm, yazıyorum ve bütün kaygılarımın ötesinde bir yerdeyim. Sanki kendi hayatımı yaşamıyorum da bana zorla dayatılmış bir oyunu oynuyorum gönülsüzce.Bana uyan rol değil bu... Özgürüm, yazıyorum ve bütün kaygılarımın ötesinde bir yerdeyim. Sanki kendi hayatımı yaşamıyorum da bana zorla dayatılmış bir oyunu oynuyorum gönülsüzce.Bana uyan rol değil bu...
 Hayatı boyunca sevgi özlemi içinde yaşamış birinin , sevdiği insanın sıcaklığına sokulup uyuma isteğini duymayışı, ya da bunu şu ya da bu biçimde bastırmış oluşu kolay anlaşılmaz... Hayatı boyunca sevgi özlemi içinde yaşamış birinin , sevdiği insanın sıcaklığına sokulup uyuma isteğini duymayışı, ya da bunu şu ya da bu biçimde bastırmış oluşu kolay anlaşılmaz...
 Mina Urgan
 Mina Urgan George Orwell
 George Orwell Ercan Kesal
 Ercan Kesal Sabahattin Ali
 Sabahattin Ali Ömer Hayyam
 Ömer Hayyam Hilmi Yavuz
 Hilmi Yavuz Italo Svevo
 Italo Svevo Cem Mumcu
 Cem Mumcu Özen Yula
 Özen Yula Bertrand Russell
 Bertrand Russell