Kışlar olurdu, fırından yeni çıkmış Değdiği yeri hemen yakardı Toprağın bile eli sıkıydı Ey yoksulluk, ey evimizin her şeyi
Bir insanı yaşamıyorken görmek, ölürken görmekten daha acıklıdır...
Bir de bulundukları mevkilerden, makamlardan güç alarak insanlara yanlış yapanlar var. Onlar için ibretlik bir hatırlatma yapalım: Ne olduğum değil, ne olacağım: Lidya devletinin başkenti olan Sardes, bugün, küçük bir köyün sınırları içindedir. Salihli ilçesine bağlı Mustafa köyü. Bu kadar basit.
Günlerin gücüne giderken güneş Koklayıp bıraktığın güllerden, Ateş yakıyorsun, üşümek için Eski dilde su, şimdilerde sen!
Bilirdi, ne geçer, bir elmanın aklından Alınmak isterdi, düşmeden yere. Aklı yoktu elmanın, bize kalırsa Okulda öğretmişlerdi?
Arkadaşıydı, yalnızlığının..
günlere binip gideceğim buradan ,
söyleyin yağmura beni görmeye gelsin saçını tarasın parçalı aynalarda üstüme yağsın ve anlasın ki kusursuz olmak yakışmıyor insana..
nereye bakıyorsun, orası yok ki.
ömür geçip gidiyor bari uğrasa bize uğrasa da kurtulsak yürüyen mezarlıktan..
G. K. Chesterton
Yekta Kopan
John Fante
Lisa Gardner
John Fowles
Richard Dawkins
Anne Rice
Marguerite Duras
Barış Bıçakçı
Ali Şeriati