Bu dünya için kendini paralaman gülünç.
İki saattir kanepede uzanmış yatıyorum ve bu süre boyunca senden başka hiçbir şey düşünmedim...
Yüreğimin kuytusunda birazcık küslük bulunsun size karşı dengeyi sağlar.
"Bence en iyisi, odayı eskiden nasıl idiyse aynen öyle korumaya çalışmamızdır, böylece Gregor yine aramıza döndüğünde her şeyi eskisi gibi bulur, arada olup bitenleri unutması da o ölçüde kolaylaşır."
"Buradan gitmeli...tek çare bu, baba.Ama onun gregor olduğu düşüncesini kafandan atman gerek.Bizim asıl felaketimiz, bunca zaman bu düşünceye inanmış olmamız.Fakat o nasıl Gregor olabilir ki?Gregor olsaydı eğe,insanların böyle bir hayvanla birlikte yaşamalarının olanıksızlığını çoktan anlar ve kendiliğinden çıkıp giderdi..."
Bu bakımdan güçlü olduğum zamanlarda bile güçlü değildim ben.
İnsan bu dünyada otuz yıl yaşamışsa eğer ve benim gibi hep yalnız başına savaşmak zorunda kalmışsa, o zaman beklenmeyen olaylara karşı bağışıklık kazanıyor ve bunlar yüzünden çok sarsılmıyor; özellikle bugünkü gibi olaylar yüzünden. (Sayfa.29)
Doğru yol gergin bir ip boyunca gider; yükseğe değil de, hemen yerin üzerine gerilmiştir bu ip.
Üzerinde yürünmek değil de, insanı çelmelemek içindir sanki.
Bilgeliğin başladığına ilk işaret, ölmek isteğidir. Bu yaşam dayanılmaz görünür, bir başkası ise erişilmez. İnsan ölmek istediği için utanmaz artık; nefret ettiği eski hücresinden alınıp ilk işi
nefret etmeyi öğrenmek olacağı yeni hücresine konulmak için yalvarıp yakarır. Bunda belirli bir inancın kalıntısı da etkilidir; taşınma sırasında efendi koridorda görünecek, tutukluya şöyle bir
bakacak ve diyecektir ki: "Bu adamın yeniden hücreye kapatılmasına gerek yok. O bana geliyor artık."
Önceleri sorularıma neden cevap alamadığımı anlayamıyordum, şimdiyse soru sorabileceğime nasıl inanabildiğimi anlayamıyorum. Ama gerçekte inanmıyordum ki, soruyordum sadece.
Gayle Forman
Afşar Timuçin
Lily Prior
Honore de Balzac (Honoré de Balzac)
Sarah Jio
Jon Krakauer
Hilmi Yavuz
Howard Gardner
Desiderius Erasmus
Barış Bıçakçı