- ?Bürokrasi bilhassa bizde tembelliği, kafasızlığı, kötü niyeti, bilgisizliği meşrûlaştırmak demek olmuştur.?
- "Haksızsınız! Biz, ormanlarımızı, madenlerimizi, mahsullerimizi ve sanayimizi değil, biz Türk?ümüzü işletmiyoruz.?
- Vatan sözü yasaktı. Onu ben büyüyüp de Namık Kemal?i okuduğum günlerde kitapta gördüm.
- Bana ??Yasin??i ezberlettikleri zaman o kadar ufaktım ki Kuran?dan bu sayfaları yırtarsam, benim kitabımda olmadığını söyleterek hocayı aldatacağımı sanıyordum. Öyle yaptım ve uzunca bir falakaya çekildim.
- 1912?de bir Yunan vesikası bütün Osmanlı İmparatorluğu?nda bir tek Türk bakkal olmadığını yazmaktaydı.
- Başta yazdığım gibi kendimize Türk demezdik. Okullarda Araba Arap, Arnavuta Arnavut, Ruma Rum, fakat kendimize Osmanlı derdik.
- Polisler ve komiserler pek az aylıklı oldukları için karakollar rüşvetçi ve curnalcı yatağıydı. Birçoklarının hırsızlar ve haraççı semt kabadayıları ile ortak olduklarını işitirdik. Erken işe gidenler soyulmamak için yola parasız çıktıklarından bir aralık hırsızlar üstlerinde en az yirmi kuruş bulundurmayanların da bıçakla vurulacağını bildiren duvar yaftaları asmışlardı.
- Ben koyu ittihadcıydım. Bizim için İttihadcılık ilerleme, kurtulma ve yurtseverlik demekti.
- Prince de Bülow diyor ki: ??1908 Türk devrimi havayı bir bora gibi temizlemiştir. Bu devrim Makedonya?da reform projelerini durdurmuştur. Çünkü liberallerin Avam Kamarasında kuvvetli bir çoğunlukları vardı ve genç Türklere karşı hiçbir baskı yapılmasını istemiyorlardı.
- Evet korktuğumuz da korku içindeydi.