- Tutkularım... Başkaları gibi; Yaşayamadığım Acılarım... Yüreğimin peşini bırakmayan; Uzaklaştıramadığım Anılarım... Çocukluğumdan bu yana; Bir türlü Başkaları gibi olamadığım Ve şimdi; Sevdalısı olduğum yalnızlığım... Coşkun bir sel...Ya da bir pınar gibi Yalçın kayalıklar ardında Dağbaşlarında doğan Güneşten aşağı yuvarlan Bir yanım Ya da bir şimşek...Çaktığında Gökyüzünde parlayan Bir bulut... Mavilikleri ardında bırakan Akıp giden yanıbaşımda öylesine Bir karamsar ruh Yalnızlığım...
- Ben zayıftım çabuk ıslanıyordum.. Bana sevmek yaramıyordu.. Ben sevilemiyordum..
- ''Başkaları gibi değildim çocukluktan beri, Görmedim başkalarının gördüğü gibi Ortak bir pınardan almadım tutkularımı, Aynı kaynaktan almadım kederimi. Uyandıramadım yüreğimi sevince aynı seste Ve sevdiğim her şeyi yalnız sevdim.''
- Ve orası.. Ah..! Belki benim bezgin ruhum orada hayat sürecek Cennet?in Sonsuzluğu?ndan ayrı Ve fakat Cehennem?den de ne kadar uzak..!
- Biz daha bahtiyardık meleklerden Onlar kıskandı bizi, Evet.! Bu yüzden (şahidimdir herkes Ve o deniz ülkesi) Bir gece bulutun rüzgarından Üşüdü gitti Annabel Lee. Sevdadan yana, kim olursa olsun, Yaşça başça ileri Geçemezlerdi bizi; Ne yedi kat gökteki melekler, Ne deniz dibi cinleri, Hiçbiri ayıramaz beni senden Güzelim Annabel Lee.
- Ya geçmişte kalmış mutlulukların anısı bugünün acısıdır, ya da var olan ızdıraplar kökenlerini var olmuş olabilecek esrikliklerden alırlar.
- Varoluşumun tuhaf anamolisi içinde hisler benim için asla kalpten olmamıştı ve tutkularım hep zihne aitti.
- Hayret etmek bir mutluluktur; düş görmek bir mutluluktur.
- Ateşli hayallerle dolu bir yürekle, Ki kumandası bende, Yanan bir mızrakla ve rüzgardan bir atla, Gezinmeye gidiyorum ıssızlığa. Tom O'bedlam'ın Şarkısı
- Eğer herhangi bir edebiyat eseri, bir oturuşta okunamayacak denli uzunsa, izlenim bütünlüğünden sağlanacak son derece önemli etkiden severek feragat etmek zorundayız. Eğer iki oturum gerekiyorsa, dünya meseleleri ve bunun gibi her şey tam anlamıyla mahvolur.