- İnsanoğlu muhteşem bir potansiyeldir. En önemli öğrendiğim bu. Ve bu muhteşem potansiyel hiç gerçekleşmeyebilir. Gerçekleşmediğini insanın kendisi de fark etmeyebilir, çevresi de fark etmeyebilir.
- Toplum eğitim sistemi ile ancak gemisini kurtarana kadar ilgileniyor; yani çocuğun eğitimi sona erene kadar. Hal böyle olunca, eğitime yön verme durumunda olan yetkililerin attıkları yanlış adımlar da, doğru adımlar da herhangi bir değerlendirmeye tabi tutulmuyor. ... ...öğretmen olmak, mevzuatın ötesinde bir varlık sergilemektir. ... Fark ettim ki kalpten kalbe bir sohbet içinde olan kişiler, birbirlerini gürültülü ortamlarda da duyup anlayabilmekteler. ... Öğretmen olmak, öğretmenlik yapmayı aşmak demektir.çünkü öğretmen olmak, öğretmenin, belirlenmiş görevlerin ötesine geçip hissederek, yaşayarak, kendisini adayarak, öğrencisiyle bütünleşerek var olmasıdır. Öğretmen olmak, öğretmenle öğrencinin birbirlerine hoşça bakabildikleri, öğretmenin öğrencide, öğrencinin öğretmende dirildiği, güçlü ve sahici bir aidiyettir. ... ...bende öğretmen olmaya bir kutsiyet atfediyorum ve idealizmin öğretmenlik için oldukça önemli olduğunu düşünüyorum. Öğretmenlikte yaratılacak farkın da kişinin öğretmenliği idealist bir ruhla gerçekleştirip gerçekleştirmemesine bağlı olduğunu düşünüyorum.
- Fransızların bir sözü var: "İyi biten her şey iyidir' diye.
- Şimdi evdeki ilişki yönetimini konuşmaya başladık. Evde ders çalıştırma,annenin babanın baskısı konusunda ben bayağı kafa yordum,üzerinde çalıştı. Geldiğim noktayı şöyle özetleyeceğim: Anne baba ve çocuk arasındaki ilişkiyi üç başlık altında toplayabilirim. 1-İlgisiz,umarsız tutum: Çocuğun dersleriyle ilgilenmemek ve onu tamamıyla serbest bırakmak. Bu tavır hiç iyi sonuç vermez. Bu tavrın çocuğa verdiği bir mesaj var; sen önesizsin, değersizdin, ilgilenmeye, emek vermeye değmezsin. Böyle bir ilişki içindr çocuk sağlıklı gelişmez. Ne okulda başarılı olur, ne meslekte, ne de ileride kurduğu aile hayatında. Ben değersizim duygusunda, özgüvdni düşük insan yetişir. 2-Aşırı ilgi,baskıcı,denetleyici tutum: Dersler de dahil çocuğun bütün hayatını denetlemeye,yönetmeye yönelik tutum da olumlu sonuç vermez. İlgisiz,umursamaz tutum kadar kötü olmasa da denrtleyici tutum çocuğun kendine güveninin gelişmesini engeller ,dış odaklı, dıştan yönetilen bir insan halinde yetişir. Çocukla etkileşim içindr ona, 'Sen bilmezsin.', 'Bana sormadan bir şey yapma.', 'Ben sana güvenmiyorum sende kendine güvenme,' mesajları verilir.Bu tür mesajlar ds,söylediğim gibi çocuğun dış odaklı, dıştan yönetilen bir insan halinde yetişmesine yol açar. 3-Rehberlik tutumu: Bu tutum içinfr çocu?un yetiştiği ortamdaki değetlerin biz bilinci değerleri olmasına özen gösterilir ve onunla etkileşimde ona koçluk, rehberlik yapmaya özen gösterilir. Bu tutum içinde plunca çocuk şu mesajları alır: Sen önelisin, sen değerlisin, sana güveniyorum, sen emek vermeye sevmeye değersin. Kendine güvenli, özgüveni yüksek,kendini yönetmeye önem veren insan yetişir.
- Nobel Ödülü'ne layık görülen bir bilim insanı, ödülü kazanmasının nedenini şöyle açıklıyordu: ''Arkadaşlarımın anneleri ve babaları çocuklarına hep 'Bugün öğretmeninin sorduğu soruları doğru cevaplayabildin mi?' diye sorarlardı. Benim annem ise, 'Bugün öğretmenine yeni bir soru yöneltebildin mi?' diye sorardı bana...''
- Birçok meslek var ki belli bir donanıma sahip olmak, mesleğin icrası için büyük ölçüde yeterlidir. Mesleğine felsefi bir tavır içinde yönelmek, örneğin bir dişçi için, bir iç hastalıkları uzmanı için,bir marangoz için o kadar da gerekli olmayabilir. Öğretmenlikte ise mesleki uzmanlık bilgisi yeterli olamaz. Öğretmenlik için bütün bunların yanı sıra filozof olmak önemlidir.
- Öğretmen dersi bitirdiğinde, ne olursa olsun hiçbir şey yarım kalmaz; bir bütünlük oluşturulmuş ve sistem kurulmuştur. Bütünlüğü ve ruhu varsa, sadece bir ders bile bir ömür boyu yetecek etki bırakır. Her bir dersi hatırası olacak şekilde var etmek önemlidir. Çünkü bir yazarın veciz ifadesi ile söylemem gerekirse, hatırası olan ders akılda kalır.
- ''Türkiye'deki kadar çocuğu aşağılayan, küçümseyen, yok sayan; çocuğu, beyni yıkanması gereken bir varlık olarak gören bir sistem daha yoktur dünyada herhalde. '' Ali Nesin
- ''Her daireye girelim, kokusu farklıdır. Yani o dairede çocuk varsa başka türlü kokar, bebek varsa başka türlü kokar efendim sigara içiliyorsa başka türlü kokar. O evde puro içiliyorsa başka türlü kokar. Ve bütün bunlar o evdeki kültür ve değerlerin manzumesine tekabül eder.'' Ali Saydam
- Her başarılı insanın hayatında başarıdan çok başarısızlık vardır..