- Cahil kişilerin ruhu gübrelenmemiş, sürülmemiş topraklar gibi katıdır. Ön yargılar bu ruhlara, kaya diplerinde biten otlar gibi sımsıkı yapışır, inatla büyürler...
- Gözlerimi yaklaşan sonuma dikip huzur içinde yaşıyorum...
- ....İşin gerçeği şu ki kendimi kaybetmiş durumdaydım. Ya da Fransızlar gibi, ''Kendimin dışındaydım'' demek belki daha yerinde olur. Bir anlık bir başkaldırının, beni daha ilk baştan en ağır cezalara uğratmış olduğunun farkındaydım. Başkaldıran bütün köleler gibi ben de, durum nasılsa umutsuz olduğu için çarpışmayı son kerteye kadar götürmeye kararlıydım...
- Sevgili okurum, benim o anda çektiğim acıyı Tanrı sana çektirmesin..! O anda yüreğimden sökülerek akan o çılgın, kavurucu gözyaşları senin gözlerinden hiç bir zaman akmasın. O anki dualarım kadar umutsuz, azap dolu dualar senin dudaklarından hiç bir zaman dökülmesin. Benim gibi bütün varlığınla sevdiğin insana kötülük etmek zorunda kalmanın acısını umarım, sen ömründe hiç tatma..!
- ''Siz ömrünüzde hiç kıskançlık duymadınız, değil mi, Miss Eyre..? Duymadınız elbette, sormama bile gerek yok, aşık olmadınız ki..! Bu iki duyguyu da bundan sonra tanıyacaksınız. Ruhunuz uyuyor daha. Onu uyandıracak sarsıntı olmamış. Sanıyorsunuz ki bütün yaşam, şimdiye kadar gençlik yıllarınızın geçip gittiği gibi sakin sakin akıp geçecek. Gözleriniz, kulaklarınız tıkalı olarak kendinizi akıntıya bırakmışsınız; ne sulardan yükselen kayaları görüyorsunuz ne de bu kayaların dibinde kaynayan buruntuları duyabiliyorsunuz. Ama elbet siz de -mim koyun bu sözlerime- bir gün ırmağın kayalık bir geçidine geleceksiniz. Burada yaşantınızın tüm akışı altüst olacak; köpükler, uğultular içinde keşmekeşe boğulacak. Ya yaşantınızın sivri uçlarına çarpılarak paramparça olacaksınız ya da yüksek bir dalga sizi yukarıdan aşırarak durgun sulara ulaştıracak... Benim şimdiki durumum gibi....''
- Us, her zaman duygu hummasına karşı direniyor; sağduyu, her zaman tutkunun kulağını büküyordu...
- Üstünlük savınızda haklı olup olmayışınız; yaşınızdan, deneyimlerinizden yararlanabilme derecenize bağlıdır...
- Sanki sol kaburgamın altında bir yerde bir ip varmış da bu ip, senin sol kaburgana sımsıkı bir kördüğümle bağlanmış. Öyle sanıyorum ki aramıza dağlar, denizler girerse bizi birbirimize bağlayan bu ip kopacak. O zaman da için için kanlarım akacakmış gibi bir kuruntuya kapılıyorum...
- ''Doğrular, Bayan Eyre. Yeni bir yasa gerektiriyor olabilirler. Hiç duyulmadık durumlar, hiç duyulmamış kurallar gerektirirler.'..'
- Ve Tanrı sizi en büyük ödülle taçlandırmak için sadece ruhumuzun etimizden ayrılmasını beklemektedir.Öyleyse neden üzüntüye kapılalım, hayat nasıl olsa kısa bir süre sonra bitecek ve ölüm o kadar kesin ki ve ölüm, mutluluğa ve şükretmeye giriştir...