- Sanırım ruhlarımız bir yerde buluştu.
- Ruhuna bu kadarı yeterli olamaz.
- Sevgili okurum, evlendim onunla.
- "...Bu resimlerin tek bir elden çıkmış olduğu belli. Sizin eliniz mi bu?" "Evet.." "Ya bunları yapacak zamanı nereden buldunuz? Enikonu zaman, düşünce ürünü bunlar." "Lowood'da geçirdiğim iki tatil sırasında yapmıştım. Başka işim yoktu." "Nereden kopya çektiniz bunları?" "Kendi kafamdan." "Şu sırada omzunun üstünde gördüğüm şu kafadan mı?" "Evet, efendim."
- Sevgili okurum, benim o anda çektiğim acıyı Tanrı sana çektirmesin! O anda yüreğimden sökülerek akan o çılgın, kavurucu gözyaşları senin gözlerinden hiç bir zaman akmasın. O anki dualarım kadar umutsuz, azap dolu dualar senin dudaklarından hiç bir zaman dökülmesin. Benim gibi bütün varlığınla sevdiğin insana kötülük etmek zorunda kalmanın acısını umarım, sen ömründe hiç tatma!
- Reading was my greatest pleasure. The books in the library were not for children, but I loved them.
- You are an orphan. Your mother and father are dead . You have no money. You live with us because you have no other family. Living with us doesn't mean that you are a member of our family. We don't love you at all.
- Ben bir kuş değilim ve hiçbir ağ beni kapana kıstıramaz: Ben kendi bağımsız iradesine sahip, özgür bir bireyim!
- "Tanrım" diye bağırdım, "O halde şimdikinden farklı, yeni bir kölelik bağışla bana..!"
- Hz. Süleyman: "Sevginin olduğu bir sofrada ot yemek, nefretin olduğu bir sofrada kızarmış bir öküzü yemekten evladır." derken doğru söylemiş...