- Anlayacak mı? Kim, neyi? Sen kendini anlıyor musun? Aç uzviyetin sesini yükseltmek istedikçe gırtlağına sarıldın. Kalbinin konuşacak hali mi var?
- Bunları senin için yazıyorum, Meçhûl Dost. Bu bir davet, sevgi daveti. İsterdim ki kelimeler çiçek çiçek eşiğine yağsın; isterdim ki kelimeler yıldız yıldız aydınlatsın odanı. Sönen gözlerimin bütün aydınlığı kıvılcımlaşsın onlarda. Kelimeler buseleşsin ve güvercinler gibi, kuğular gibi, kırlangıçlar gibi uçsun sana... Güller, menekşeler, krizantemler bir mevsimlik, kelimeler Paros mermerinden daha ebedî... Ama ben ne onlarla bir türbe kurmak istiyorum, ne bir heykel yapmak. Şöhretin en âzâmetlisi bir dakika yaşamaya değer mi diyeceksin. Doğru. Yalnız kelimeler o dakikayı ebedîleştirdiği ölçüde mânâlıdırlar.
- Belki şimdi medeniyet dünyasının yüzlerce bilgini,yeni ölüm vasıtaları bulmak azmiyle uykusuz ...
- Her şeyi kanıtlayabilirsiniz felsefe ile hatta katilleri yargıç yapabilirsiniz.
- Toplum zıvanadan çıkmış. Cinayet cinayeti kovalıyor. Akıl susmuş ve mefhumlar cehennem! Bir raks içinde tepinip duruyor. Sloganlar yönetiyor insanları. İdeolojiler yol gösteren birer harita değil, idrâke giydirilen deli gömlekleri. Aydın dilini yutmuş; namlular konuşuyor. Bir kıyametin arifesinde miyiz acaba? Dünyayı Şeytan mı yönetiyor? Düzeni büyücüler mi bozdu? Bu kördüğümü çözecek İskender nerede?
- ?Bütün bu fırkalar birbirini kâfir sayar ve lanetler. Görüşleri başka başkadır, şiddetli tartışmalar yüzünden birbirlerine düşman kesilirler, sık sık kan dökülür, mallar tebah olur ama tarikatların sayısı gittikçe artar. İnsanlar hırlaşacaklarına, anlaşmak, sevişmek, yardımlaşmak için bir araya gelselerdi, Peygamberlerinin emrine uymuş olurlardı.? Râzi
- Sighele (1868 ? 1913), çağımızın dertlerine ışık tutan bir yazar. En ünlü eserlerinden biri: Örgüt Psikolojisi. Girişi okuyalım: İranlı Mektupları'nın sevimli kahramanı Rica, Paris?e gelince tımarhaneleri görür, şöyle anlatır izlenimlerini: ?Dışarıdakiler kendini akıllı sansın diye, üç beş mecnunun içine tıkıldığı evler.? Yerinde bir hüküm. Aynı şeyi hapishaneler için de söyleyemez miyiz? Dışarıdakiler kendini namuslu sansın diye üç beş haytanın içine tıkıldığı binalar.
- Büyük değişiklikler yapan kol değil, kafa. İşe yalnız kol karışıyorsa ihtilal değil, karışıklıklar çıkar ortaya. - Bonfadini
- Tanrıya sadakatin yerini, bir vatana veya bir sınıfa bağlılık aldı.
- Eskiden servetin kaynağı siyasi idi. Siyasi nüfuzunuz varsa, servetiniz de vardı. Bugün paranız varsa nüfuzunuz da var. Paranın kaynağı: İktisat. Seçkinler, iş hayatına akıl erdirenlerdir. Para babaları ile siyasi şefler sarmaş-dolaş. Ülkeleri yönetenler, servet sahipleri: Sarraflar, bankerler, bezirgânlar veya sanayiciler.