- Yine kitaplara gömüleceksin, sayfalarında ikimize rastlama ihtimalinin peşinden giderek deli gibi kitap okuyacaksın ve bu sana iyi gelecek. Senin iyi olduğunu bilmek bana yeter. Beni merak etme.
- ...sonunda üzerine kuşların konduğu bir heykele dönüştü. Asılsız korkuların heykeli.
- ?Özgürlüğün kimse tarafından sevilmemeyi göze almak olduğunu söylüyordum.?
- Çetin kusura bakma ama o adamı ben de tanıdığım için böyle yazmakta bir sakınca görmüyorum. Anlattığı kan verme hikâyesini hatırlasana! Civarda bir yerde çatışma olduğunu radyodan duyup bir arkadaşıyla birlikte hastaneye gidiyorlar, yaralılara kan vermek için; gittikleri hastanedekilerin sağcı olduğunu öğrenince kan vermekten vazgeçiyorlar. Bu uyduruk hikâyeyi anlatmıştı solculuk diye!
- ''Bizimkilerle yaşarken, çeviriden bunalınca uğrar, babamla Reşit Bey'in bol küfürlü tavla karşılaşmalarını seyrederdim. Kapının tam karşısındaki duvarda, Atatürk'ün, neredeyse bütün duvarı kaplayan, kahve içerken bir resmi var ya, o resimde kendimce bir huzur, sakinlik bulurdum: Ata'nın huzurunda çay, kahve içiyoruz.''
- "Çocukluğundaki bir güne gidip tamir etmesi gereken bir şey var, evet. Yıllar öncesine geri dönüp bir vidayı sıkması, bir çiviyi çakması gerekiyor. Sanki ancak o zaman şimdiki hayatı biraz bir şeye benzeyecek, yolunda gitmeyen şeyler düzelecek."
- "Ama morsalkımların açtığını da haber verebilirim, mandalinanın çıktığını ve Reha Erdem'in yeni filminin sinemalara geldiğini de. Hemen iki bilet alalım. Sayımız hızla azalıyor sevgilim."
- "Kurbanın, celladını bir daha gözüne görünmeyeceğine nasıl ikna edebilir ki? İşte açıkça, terk ettim ama seni bir türlü aklımdan çıkaramıyorum, diyordu"
- "Evet, büyüyemedik ama çocuk da kalamadık. Bir enkazız yalnızca."
- "Nereye saklandılar! diye bağırıyor bir polis, Buradalar biliyoruz! Rıfat müthiş sakin, "Direnişçileri gerçekten bulmak istiyorsanız" diyor raflarda dizili kitapları göstererek, "bütün bu kitapları okumanız gerekecek!"