- Belleğimin bir yerinde, hayatın bir zamanlar belki çok daha zor ama çok daha keyifli olduğuna dair bir bilgi kırıntısı var gibi. (s.11)
- ''Standartlar iyidir, hayatı kolaylaştırır.'' (s.10)
- Yalvarıyorum sana yüce Ram, beni eski sağlığıma kavuştur, bir an önce. (s.14)
- Kimlerin etkisi altında kalırdı bilmezdim ama Saray'da alınan her kararın ardında, bir hinlik arardı, annem... (s.18)
- Yaşamsal önemi olan bir dertle uğraşadururken, İnternet yasağıymış, ifade özgürlüğüymüş, kılık kıyafet yasalarıymış gibi ayrıntılara aldırmıyor, en temel ihtiyaçlarımızı karşılamaya çalışıyorduk (s.19)
- Her hayırlı işe gölge düşürmek insanoğlunun zaafıydı (s.24)
- Dünyaya geliş anımızdan itibaren, emdiğimiz sütten yiyip içtiğimize, eğitimimizden hayırlı evlilikler yapmamıza, hatta çocuklarımızın sayısına kadar her şeyimizle canla başla meşgul olurdu. Varımızı yoğumuzu, işimizi gücümüzü, her şeyimizi ona borçluyduk. Büyük Saray'ımız ise övünç kaynağımızdı elbette! (s.24)
- Rengarenk giysili yüzlerce genç (çoğumuz çok gençtik, çünkü evlenir evlenmez çocuk yapanların üç yıl boyunca bebek bakımı masrafını Merkez karşılıyordu) kır çiçekleri gibi, cam kubbenin altındaki çimenlere serpilmiştik. (s.25)
- Kadınların görevi kutsal analık ve eşlik vazifesini ifa etmekti. Beşinci çocuğunu doğuranlara som altından Uluhan Yıldızı ve yüklü miktarda para veriliyordu. (s.25)
- Ne şanslıymışım ki, çocuğuma bakacak annem vardı, yoksa beş yaşına gelinceye kadar çocukları kreşe yollamak yasaktı. (s.25)