Ne tuhaf, yaşamımızdan her şey bir anda geçip gidiyor. Kalıcı olan hiçbir şey yok.

... İnsan usandığı bir şeyin son bulmasını çılgınca ister, ister de onun nasıl yegâne kurtuluş olduğunu görür...

Ah Gökşin, en yakın zamanda vaktiyle kıymet verdiğimiz şeylere güleceğiz, hayat hep böyle. Sen de bilirsin ki insanlar verdiğimiz değere layık değiller. Hakiki 'iyi'yi bulmak çok güç, şüpheci ruhunu, temkinini asla kaybetme...

Para eğer güzel bir amaca hizmet etmiyorsa, olsa ne çıkar olmasa ne çıkar. Üç beş pahalı elbise giymek, mücevher takmak veya gösterişli davetler vermek için harcanan paralara o kadar acıyorum ki! Haklısın canım, ben ne paradan, ne zenginlikten, ne lüksten hoşlandım! Alınteriyle kazanılmamış tek kuruş girsin istemem cebime.

Sırası geldiğinde, fedakarlıklar insanın canına tak edebiliyor. Bu büyüğünü saymak, düşünmek, üzmemek şeklindeki hassasiyetlere isyan edebiliyor.

İçinde büyüdüğün evi düşün! Hiçbirimiz kavgası, düş kırıklıkları olmayan evlerde büyümedik. Hayat böyle! Huzuru yakalamak zor!

Şimdi, pencereden bakarken anlıyorum ki, evimi bastıranlar, benden bir kahraman yaratmaktalar. Benim şu ana kadar üzerlerinde derin izler bırakabildiklerim sadece hastalarım, yakın çevrem ve eğitimine katkıda bulunduğum çocuklardı. Bunun dışında hiçbir iddiam yoktu, zaten. Arzularım, hırslarım olaydı, bana getirilen siyasi teklifleri değerlendirirdim. Parayla da hiç aram olmadı. Her zaman fazla paranın insanı bozduğuna inandım, az parayla yaşamaktan hiç gocunmadım. Çocuklarımı ilkokuldan itibaren özel okullarda değil, orta sınıfın ve yoksul Halk çocuklarının gittiği parasız devlet okullarında okuttum, paraya özenmesinler diye. Sade ve sakin bir yaşam biçimini seçtim kendime, hırstan lüksten uzak, sadece memleketimin kadersiz insanlarına ve çocuklarına hizmet etmeye adanmış!

Çünkü Müslüman, zalim olmaz, ezmez, haksızlık etmez, gösteriş merakına, intikam peşine düşmez!

"Tarih, belki de hiç kimsenin eseri değildir. O, kendi örgüsünü kendi tezgâhında kendisi dokur."

"İnsanlar mutlu değillerse, iyileşmeleri de mümkün olamıyor..."