- 12-Peki o zaman neden yazıyorsun? -Silinmeye razıyım ama ya hiç kaydedilmediysem? 13-Sen kimsin? Ben senin içinde konuşan yankıyım. Sözcüklerle anlatılamayan senim, yanıt vermeyen sessizlik.. Ve bu güne dek hiçbir ölümlü yüzümü maskesiz görmemiştir... !!! Sayfa;126
- Kıdemli bir göçmendi, insan için "vazgeçilmez" olanın bir çantaya sığabileceğini, geriye kalan her şeyin gözden çıkarılabileceğini çoktan öğrenmişti.
- Doğayı koru! Yok oluş sonsuza dektir.
- Sayfa;150
- Sayfa;139
- Oysa onun ölümü kendi ölümü,bir başkasının cesedini kayıp gözümle arama koyamam ki.
- Artık hiçbir şey canımı acıtmıyor, hiçbir şey beni korkutmuyor.Çünkü korku etin içindedir,arzu gibi. Arınmışım,kutsanmışım.
- Dünya üzerine bunca felaket,acı,hastalık,sakatlık varken,neden tek gözlü bir bakışın insanları böylesine korkuttuğunu çözümlemeye çalışıyorum.Her an kara bir cadıya dönüşüp,onları geçmiş ya da gelecekteki günahları için cezalandıracakmışım gibi bakıyorlar bana.
- Bir şehir ancak içinde sevdiğiniz olunca yaşamaya başlar.
- Yeryüzü göçebeleri... Başıboşlar, gece gezginleri, göçmen kuşlar... Bir büyük, bitimsiz yolda bir başlarına yürüyenler... Hep tek yönlü biletlerle yolculuk yapan, iz bırakmadan ortadan yok olan, bir çanta dolusu eşyayla on yıllar geçirenler... bağlanmayan, topraklaşmayan, bütünleşmeyen, gövdenin ağırlığını taşıyamayacak bir çift kanat uğruna köklerini kesenler... Issız, engebeli patikaları, arka sokakları belleğin var oluşlarını sevenler... Karanlık kulisleri ışıltılı sahnelere yeğleyenler... Biri geçmişte, öteki gelecekte saklı iki düşsel liman arasında dönüp duranlar... Limansız yolcular...