- Bir şehir, ancak içinde sevdiğiniz biri olunca yaşamaya başlar.
- Bir zamanlar katlanamadığı ülkesi, şimdi yitik, düşsel bir cennete dönüşmüştür, ama artık o, düşlerine de inanamaz.
- Günün son saatlerinde hiçbir şey yapmıyorum, yaşamıyorum, duymuyorum; günün ölmesini bekliyorum. Onunla beraber ölmek ve gece başlamadan bir hayalete dönüşmek için. Yalnızlığın kara hayaletiyim.
- Onun adı, aşka şimdiye dek taktığım diğer bütün adları silip attı.
- Ben ebedi bir sürgündüm, o ise ebedi bir gezgin.
- Şefkat, bazen nasıl da ona en çok gereksinim duyanları paramparça ediyor.
- Her ayrılıkta ölüm tadı buluyorum.
- Gecenin son saatlerinde, alkolü fazla kaçırmış üçüncü dünya erkekleri, kadın paylaşımı yüzünden yumruklaşmaya bayılır.
- Bir insanın sevgisini kaybetmek, zorlukla ulaşılmış bir doruktan aşağı yuvarlanmaktır.
- Bazen insanın gücü yetmiyor, cümle kurmaya yetmiyor, böyle sözcükler art arda, yaradan sızan kan damlaları gibi. Kağıdı lekeleyen... Ama işte o hayat, ne yapsan anlatılmaz o hayat, geçip gidiyor rastgele, bir gülüp bir ağlayarak, bir o duvara bir buna... Her şey, daha geri gelmemecesine gittikten sonra, işte o zaman... Neyse.