"Denizin bu halsizliği karşısında şehrin beyaz etli,kendinden zayıfa gücü yeten insanı ne cesur ve küstahtı."
"Denizi sevenler rüzgar ve fırtına mevsiminin gelişine kadar sahillere hiç uğramadılar."
"Son senelerin ağlanacak, sahte mimarisi yüzünden değil midir ki,ruhumuzun estetik kabiliyetine delil aramak için geçmiş sanatkarların eserlerine bakmaktan kendimizi alamıyoruz."
"Desene: şu çarkları su ile dönen dünya,eski zaman işi bir değirmen hala farklı değil !"
"Güneş,bütün gün, insana doğru fakat acı şeyler söyleyen bir arkadaştır.Onun ışığında eğlenmenin ve mutlu olmanın hiç imkanı var mı?"
" Şehirlerin sarı derisini kırların kızıl derisine değişmedikçe, güneşin ve toprağın kardeşi olmak mümkün mü..? "
Bahar Bahar bir muhasebeci gibi, hayata yeni kavuşturduğu yaratılmışların sayısını yaşayanların toplamından sürekli çıkarmakta...
Bahar Ne yazık ki vücudun viranlığı zekanın olgunluk zamanına tesadüf eder. Manasız çocukluk, talihsiz gençlik, olgunluk yaşına hazırlanmaktan başka nedir? Zeka -nar, ayva ve portakal gibi- geç renk ve koku bulan bir sonbahar ürünüdür. En az kırk sene güneşte pişmeden bu asil meyve ballanmıyor.
Bahar Ne olacağı belli olmayan yeni doğanlara yer açmak için ölümün her sene, bilhassa baharda, kır saçlara attığı tırpan, kim bilir, tabiata karşı insan zaferini ne kadar geciktirmektedir.
Kürk Bu moda, dedelerimizin ve ninelerimizin bilinen kürkünü tersine çevirip sırtına geçirmek ve kurt veya goril gibi, iri yapılı bir hayvana benzemek tuhaflığından ibarettir.
Nahid Sırrı Örik
Arthur Conan Doyle
Mevlana Celaleddin-i Rumi
Thomas Mann
Reşit Haylamaz
Mehmet Eroğlu
Erol Çelik
Mustafa İslamoğlu
Yavuz Bahadıroğlu
Fazıl Hüsnü Dağlarca