- Özleyen/ Gönlümle oturdum da hüzünlendim o yerde, Sen nerdesin, ey sevgili, yaz günleri nerde! Dağlar ağarırken konuşurduk tepelerde, Sen nerde, o fecrin ağaran dağları nerde! Akşam, güneş artık deniz ufkunda silindi, Hülya gibi yalnız gezinenler köye indi Ben kaldım, uzaklarda günün sesleri dindi, Gönlümle, hayalet gibi, ben kaldım o yerde.
- Sevdiklerim göçüp gidiyorlar birer birer Ay geçmiyor ki almayayım gamlı bir haber. Kalbim zaman zaman bu haberlerle burkulu; Zihnim düşünceden dağınık, gözlerim dolu. Duyuş ve Düşünüş Kaybetti asrımızda ölüm eski hüznünü, Lakayd olan muhimsemiyor gamlı bir günü. Çok şey bilen diyor:'Gidecek her gelen nesil Ey sade-dil Bu bahsi hayatında böyle bil Hiç durmadan, hayat öğütür devreden bu çark, Ölmek sırayladır, sıralanmakta varsa fark. İlmin derin görüşleri, aklın hükümleri Doldurmuyor boşalmış olan hisli bir yeri...
- Düşünce Ülfet belalı şey, fakat uzlet sıkıntılı, Bilmem nasıl geçirmeliyim son beş on yılı? İnsanlar anlaşıldı cihanın da sırrı yok, Kalsaydı tirkeşimde eğer tek bir altın ok En tatlı bir hayal için atmazdım ufkuma. Dalsın yakından gözlerim artık son uykuma. Gördüm ve anladım yaşamak macerasını Bakiyse ruh eğer dilemezdim bekasını. Hülyası kalmayınca hayatın ne zevki var, Bitsin hayırlısıyla bu beyhude sonbahar. "Yalnız duyan yaşar" sözü derler ki doğrudur; "Yalnız duyan çeker" derim, en doğru söz budur. Ölmek değildir ömrümüzün en feci işi, Müşkil budur ki ölmeden evvel ölür kişi
- Sevdiklerim göçüp gidiyorlar birer birer Ay geçmiyor ki almayayım gamlı bir haber. Kalbim zaman zaman bu haberlerle burkulu; Zihnim düşünceden dağınık, gözlerim dolu. Kaybetti asrımızda ölüm eski hüznünü, Lakayd olan muhimsemiyor gamlı bir günü. Çok şey bilen diyor:'Gidecek her gelen nesil Ey sade-dil Bu bahsi hayatında böyle bil Hiç durmadan, hayat öğütür devreden bu çark, Ölmek sırayladır, sıralanmakta varsa fark. İlmin derin görüşleri, aklın hükümleri Doldurmuyor boşalmış olan hisli bir yeri...
- Hiç durmadan, hayat öğütür devreden bu çark, Ölmek sırayladır, sıralanmakta varsa fark. İlmin derin görüşleri, aklın hükümleri Doldurmuyor boşalmış olan hisli bir yeri...
- Gönlümle oturdum da hüzünlendim o yerde, Sen nerdesin, ey sevgili, yaz günleri nerde! Dağlar ağarırken konuşurduk tepelerde, Sen nerde, o fecrin ağaran dağları nerde! Akşam, güneş artık deniz ufkunda silindi, Hülya gibi yalnız gezinenler köye indi Ben kaldım, uzaklarda günün sesleri dindi, Gönlümle, hayalet gibi, ben kaldım o yerde.
- Özlerken daha iyi tanırsın sevdiğini. Henüz gerçekleşmemiş bir düş gibi. Sözü verilmiş bir sevinç, uzun sürmüş bir ölüm gibi... Özlem beklemektir. Çaresi yoktur bunun...
- Ben kaldım, uzaklarda günün sesleri dindi, Gönlümle, hayalet gibi, ben kaldım o yerde. ..
- SONBAHÂR Fânî ömür biter, bir uzun sonbahâr olur; Yaprak, çiçek ve kuş dağılır, târümâr olur... Mevsim boyunca kendini hissetdirir vedâ, Artık bu dağdağayla uğuldar deniz ve dağ? Yazdan kalan ne varsa olurken haşır neşir Günler hazînleşir, geceler uhrevîleşir? Teşrînlerin bu hüznü geçer tâ iliklere, Anlar ki yolcu, yol görünür serviliklere? Dünyânın ufku gözlere gitdikce târ olur, Her gün sürüklenip yaşamak rûha bâr olur. İnsan duyar yerin dile gelmiş sükûtunu, Bir başka mûsikîye geçiş farz eder bunu. Teslîm olunca va'desi gelmiş zevâline, Benzer, cihâna gelmeden evvelki hâline... Yaprak nasıl düşerse akıp kaybolan suya, Rûh öyle yollanır, uyanılmaz bir uykuya? Duymaz bu anda taş gibi kalbinde bir sızı, Fark etmez anne - toprak ölüm mâcerâmızı!..
- Geçmiş Yaz Rüya gibi bir yazdı. Yarattın hevesinle Her anını, her rengini, her şi'rini hazdan. Halâ doludur bahçeler en tatlı sesinle! Bir gün, bir uzak hatıra özlersen o yazdan Körfezdeki dalgın suya bir bak, göreceksin: Geçmiş gecelerden biri durmakta derinde; Mehtap... iri güller... ve senin en güzel aksin... Velhasıl o rüya duruyor yerli yerinde!