SONBAHÂR Fânî ömür biter, bir uzun sonbahâr olur; Yaprak, çiçek ve kuş dağılır, târümâr olur... Mevsim boyunca kendini hissetdirir vedâ, Artık bu dağdağayla uğuldar deniz ve dağ? Yazdan kalan ne varsa olurken haşır neşir Günler hazînleşir, geceler uhrevîleşir? Teşrînlerin bu hüznü geçer tâ iliklere, Anlar ki yolcu, yol görünür serviliklere? Dünyânın ufku gözlere gitdikce târ olur, Her gün sürüklenip yaşamak rûha bâr olur. İnsan duyar yerin dile gelmiş sükûtunu, Bir başka mûsikîye geçiş farz eder bunu. Teslîm olunca va'desi gelmiş zevâline, Benzer, cihâna gelmeden evvelki hâline... Yaprak nasıl düşerse akıp kaybolan suya, Rûh öyle yollanır, uyanılmaz bir uykuya? Duymaz bu anda taş gibi kalbinde bir sızı, Fark etmez anne - toprak ölüm mâcerâmızı!..
Diğer Yahya Kemal Beyatlı Sözleri ve Alıntıları
- Dün kahkahalar yükseliyorken evinizden,
Bendim geçen, ey sevgili, sandalla denizden!
Gönlümle, uzaklarda bütün bir gece sizden
Bendim geçen, ey sevgili, sandalla denizden! - Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul!
Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer.
Ömrüm oldukça gönül tahtına keyfince kurul!
Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer. - Dün kahkahalar yükseliyorken evinizden,
Bendim geçen, ey sevgili, sandalla denizden!
Gönlümle, uzaklarda bütün bir gece sizden
Bendim geçen, ey sevgili, sandalla denizden! - Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul!
Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer.
Ömrüm oldukça gönül tahtına keyfince kurul!
Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer. - Dil uyur mest olarak yâr-ı dilârâ söyler
Gül susar şerm ederek bülbül-i şeydâ söyler - Bir bahar yağmuru yağmış da açılmış havayı
Hisseden kimse hakîkat sanıyor hülyâyı - İmlâmız, lisânımız düzelince, lisânımız da kafamız düzelince düzelecek, çünkü o da ancak onlar kadar bozuktur, fazla değil!
- .. Ahşap ve toprak yapılı bu evler, âdeta bizimle birlikte nefes alır ve yaşardı.
- GEÇMİŞ YAZ Rü'yâ gibi bir yazdı. Yarattın hevesinle, Her ânını, her rengini, her şi'rini hazdan. Hâlâ doludur bahçeler en tatlı sesinle! Bir gün, bir uzak hatıra özlersen o yazdan Körfezdeki dalgın suya bir bak, göreceksin: Geçmiş gecelerden biri durmakta derinde; Mehtâb... iri güller... ve senin en güzel aksin... Velhasıl o rü'yâ duruyor yerli yerinde!
- Dönülmez akşamın ufkundayız. Vakit çok geç; Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç! Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile, Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle. Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan Geçince başlayacak bitmeyen sükunlu gece. Guruba karşı bu son bahçelerde, keyfince, Ya şevk içinde harab ol, ya aşk içinde gönül! Ya lale açmalıdır göğsümüzde yahud gül.