- Doğa, göründüğü kadarıyla bizi soğukkanlılıkla, zalimce, amansızca ve olasıdır ki tamda bizim doyum sağlamamıza yol açmış şeyler aracılığıyla yok eder. Doğanın bizi tehdit eden bu tehlikeleri nedeniyledir ki, bir araya geldik ve diğer şeylerin yanı sıra ortak yaşamımızı mümkün kılma amacına da yönelik olan uygarlığı yarattık. Çünkü uygarlığın esas görevi, gerçek varlık nedeni (raison d'etre) bizi doğaya karşı savunmaktır.
- "Bana, daha önemliymiş gibi gelen bir diğer nokta ise şu: Korku duyduğu güçler karşısında insanda beliren akıl karmaşası ve çaresizliğe bir son verme, bu güçlerle bir ilişkiye girme ve sonuçta onları etkileme gereksiniminin doğanın insansallaştmlmasma yol açtığını ileri sürüyorsunuz. Bu tür bir güdü yapay görünüyor. İlkel insanın başka hiçbir seçeneği yoktur, o başka bir biçimde düşünme yeteneğine sahip değildir ki. Kendi varlığını dış dünyaya yansıtmak ve gözlediği her olayı temelde kendisi gibi olan insanların bir belirtisi saymak onun için doğal, hatta yaratılış gereğidir. Bu, onun olayları kavramadaki tek yöntemidir. Ve eğer doğal yatkınlığına bu şekilde kapılıp en büyük gereksinimlerinden birini doyuma ulaştırmayı başarmışsa bu, zaten beklenen bir sonuç değil, aksine dikkate değer bir rastlantıdır."
- Kitlenin bir azınlık tarafından denetiminden vazgeçmek ne kadar olanaksızsa, uygarlığın işleyişinde zordan vazgeçmek de o kadar olanaksızdır.
- İnsanlar kendiliklerinden çalışmaktan hoşlanmazlar ve tutkuları karşısında mantıksal tartışmalar yararsızdır.
- Gelecek kuşakları eğitecek olan üstün, kararlı ve çıkarını gözetmeyen önderlerin nereden bulunabileceği sorulabilir
- Hayır, bizim bilimimiz yanılsama değildir. Ama bilimin bize veremediğini başka bir yerden alabileceğimizi sanmak, yanılsamanın ta kendisi olacaktır.
- uzun vadede hiç bir şey mantık ve deneyime karşı koyamaz ve dinin bu ikisiyle olan çelişkisi de çok açık seçiktir.
- uzun vadede hiç bir şey mantık ve deneyime karşı koyamaz ve dinin bu ikisiyle olan çelişkisi de çok açık seçiktir.
- uzun vadede hiç bir şey mantık ve deneyime karşı koyamaz ve dinin bu ikisiyle olan çelişkisi de çok açık seçiktir.
- Kitle uysal bir sürü gibidir, başında bir sürü olmadan yaşayamaz. İtaate karşı öylesine bir susamışlık içindedir ki, ortaya çıkıp kendisini efendi ilan edecek herkese içgüdüsel bir boyun eğişle karşılık verir