- Ölümden neden korkayım ki? Ben varsam, ölüm yok; ölüm varsa, ben yokum.
- Yaşananları bellek unutabilir, ama ruh asla!
- Hayatın genel anlamsızlığından mı, yoksa hayatın benim için anlamsızlığından mı bahsedeyim?
- Bazen ilk anda hoşlanmadığımız şeyler, sonunda bizim için hoşlandıklarımızdan daha iyi olabilir.
- Kalpten gelen kalbe gider çünkü.
- Bir kimsenin içindeki ışığa kavuşması ona ölüm değil, hayat getirir.
- Sevginin olduğu yerde ne son, ne de ayrılık vardır.
- İnsanlar ileriyi gösteren bir gözlüğe sahip olsalar dünya nasıl olurdu acaba diye düşünüyorum bazen. Yine bu kadar kavga ederler miydi? Yine birbirlerinin kuyusunu kazmaya çalışırlar, bin bir oyun içine girerler miydi? Yine ilgi çekmek, beğenilmek için bu kadar uğraşırlar mıydı? Yine kendilerinden başkası olurlar mıydı bu kadar? Yine birbirini böylesine kıskanırlar mıydı? Bir iskeletin başka bir iskeleti kıskanacağını hiç sanmıyorum.
- "Mutluluğum iki şeyle alakalı olabilir. Bir; onun gözlerinde, ruhuma tanıdık gelen ama ne olduğunu bilemediğim, adını koyamadığım bir şey görmüş olmamla. İki; kitapta yazanlarla. Kitapta ne yazdığını henüz bilmiyor olsam da, bu ikisinin, yani kitabın içindekiyle, onun gözlerindekinin birbiriyle yakından ilgili olduğuna inanıyorum."
- "Kendini arayış, Tanrı'yı ve seni Tanrı'ya yaklaştıracak diğer yarını, "ruh eşini" arayış."