- Hayat kitabını dört ana bölüm olarak düşünürsem, belki onlara şu başlıkları koyabilirim. Sevilmek, karmaşa, sevmek ve veda. (sayfa: 19 2.paragraf )
- Zaman ileriye doğru akıp gittiği sürece,büyülendiğimiz gelecek,el değmemiş geçmişten başka bir şey değildir.
- Diana tekrar şişelere döndü. Söyleyin bana şişeler, dedi. Biliyorsanız siz söyleyin, bütün bunlar ne anlama geliyor Sizce de deli saçması değil mi? Bir kitap okuyup ev terketmeler... Bir gül uğruna kayıplara karışmalar... Ne demek bunlar? Gülünü geri almak, gülünden sorumlu olmak?
- Gördüğümüz gerçek dediğimiz 'dünya' , aslında sadece beynimizin ve beş duyumuzun kapasitesiyle sınırlandırılmış bir dünyaydı
- Ve Tanrı bir gün o bulut perdesini oradan çekip bana Güneş'i gösterecekti. Mevlana'ya Şems'i gösterdiği gibi
- Tasavvuf, bilmek değil, bilmemek sanatıdır. Benlik değil, hiçlik sanatıdır. Büyüme değil , küçülme sanatıdır. Kendini üstün hissetme değil, tam tersine, kendini unutma sanatıdır. Herkese el öptürme değil , herkesin kalbini öpme sanatıdır. "
- "... aslolan hikayedir, biz değil. Aslolan, bu dünyaya gelen herkesin istinasız yazdığı o kitaptır. Yaşadığımız her gün bir sayfa. Yazmama şansımız olmayan o kitap. Ön kapak doğum. Arka kapak ölüm. Ya iki kapak arası?"
- Zaman ileriye doğru akıp gittiği sürece,büyülendiğimiz gelecek,el değmemiş geçmişten başka bir şey değildir.
- Sevdiğiniz biri veya bir şey sizin için ne kadar değerli olursa olsun, ona ne kadar uzun süreyle sahip olursanız olun, bir gün karşı konulmaz bir şekilde gidiyor işte...
Sayfa 94 - Diana sessizliğini korudu.
"Ama güllerin şarkı söylediğine inanman, hangi şarkıyı söylediklerini bilmene yetmiyor tabi ki. Doğru şarkıyı bilmenin iki yolu vardır: Ya onları kendin duyacaksın ya da onları duyan birine inanacaksın."