Bir ayağımız mezarda dünyaya getirirler bizi, güneş bir an parıldar, sonra yeniden gecedir.
- Biri uyarırsa. - Sabredilebilinir. - Ne olacağını bilirsin. - Kaygılanmazsın. - Yalnızca beklersin.
Vladimir - Ne yapıyorsun yahu? Estragon - Çizmemi çıkarıyorum. Hiç başına gelmedi mi bu? V - Çizmeleri her gün çıkarmak gerek, bin kere söyledim sana. Niye dinlemiyorsun beni? E - Yardım et bana! V - Acıtıyor mu? E - Acıtıyor muymuş! Yok acıtmıyor! V ? Zaten bir sen acı çekersin. Beni umursayan kim? Bendeki tasa sende olsaydı görürdüm ben seni. E ? Acıtıyor mu? V ? Acıtıyor muymuş! Yok acıtmıyor! (12)
Estragon ? Dokunma bana! Soru sorma! Konuşma! Yanımdan ayrılma! Vladimir ? Seni hiç bıraktım mı ki? Estragon ? Gitmeme izin verdin. (59)
Estragon ? Bir gün daha harcandı. Vladimir ? Henüz bitmedi. E ? Ne olursa olsun, bence bitti, harcandı. Şarkı söylüyordun, duydum. V ? Öyle, hatırlıyorum. E ? Üzüldüm buna. Kendi kendime işte yapayalnız sonsuza dek dönmeyeceğimi sanıyor, bir de şarkı söylüyor dedim. V ? İnsan kendine hâkim olamıyor ki. Kendimi çok iyi hissettim. Gece hiç uyanmadım, bir kere bile! E ? (üzüntüyle) Gördün mü ben olmayınca rahat ediyorsun. V ? Hem seni özlemiştim? Hem de aynı zamanda mutluydum. Acayip bir şey, değil mi? E ? (şoke olmuş) Mutlu mu? V ? Doğru sözcük tam da bu değil belki de. E ? Peki şimdi? V ? Şimdi?... (Neşeli.) İşte yine buradasın? (Kayıtsız.) İşte yine buradayız? (Kederli.) İşte yine buradayım? (60)
Vladimir ? Ne diyorlar? Estragon ? Hayatlarından söz ediyorlar. V ? Yaşamış olmak onlara yetmiyor. E ? Bir de ondan söz etmeleri gerekiyor. (64)
Yaşlanacak zamanımız var. Hava çığlıklarımızla dolu. Ama alışkanlık büyük bir uyuşturucu. (93)
Bütün bildiğim, bu koşullar altında, saatlerin uzun olduğu ve bizi ?nasıl söylesem- alışkanlık haline gelene kadar, akla uygun görünen hareketlerle, kendileriyle oyalanmaya zorladıkları. Bunun aklımızın batağa saplanmasını engellemek için olduğunu söyleyebilirsin şüphesiz. Ama o zaten korkunç derinlikleri hiç bitmeyen gece içinde uzun süredir dolanmıyor mu? Arada bir merak ettiğim bu. Düşünmemi izleyebiliyor musun? (82)
+ her zaman ayrılabiliriz; bizim için daha iyi olabileceğine inanıyorsan. - artık değmez. (sessizlik) + doğru, artık değmez. (sessizlik) - eee, gidelim mi? + evet, gidelim. (kımıldamazlar)
''..gözyaşlarıyla dolu mektubunu defa defa okuduktan sonra yüzümde mürekkep lekeleri buldum.'' sy. 126
İlhan Berk
Mustafa Ulusoy
S. Ahmet Arvasi
Tami Hoag
Erdal Demirkıran
Kristin Hannah
Lawrence Durrell
Jack London
Orhan Pamuk
Italo Svevo